HARUKİ MURAKAMİ - KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM
Sıkı bir Murakami hayranı ve yazarın
türkçeye çevrilmiş tüm romanlarını okuyan biri olarak hakkında da epeyce bilgi
sahibi olduğumu düşünüyordum... ama bu denemeyi okuyunca pek de bir şey
bilmediğimi fark ettim... aslında bu kitap otobiyografi değil (yazar kendisi
hatırat diyor), ağırlıkla koşma tutkusunu anlattığı arada bunu yazarlığına
bağladığı bir anlatı...
Murakami’nin müziğe olan
ilgisini biliyordum ama çeyrek asırdır koştuğunu her yıl bir tam maratona
katıldığını, bir ultra maraton (100 km) koştuğunu bunun yanı sıra da triatlona (yüzme, bisiklet, koşu) katıldığını bilmiyordum... Zaten inanılmaz
bir yazar olarak gözümde çok büyük bir yeri vardı birde böyle zor sporları
büyük bir disiplinle yaptığını okuyunca iyice devleşti... bu kitabı yazdığı yıl
57 yaşında, hem New York Maratonunu hemde Boston Maratonunu koşuyor...
sonrasında da triatlonla devam ediyor ve hayatını bu şekilde devam ettireceğini
de belirtiyor...
Kendini yazar ve koşucu olarak
tarif eden Murakami bu kitapta roman yazmaya nasıl başladığını, yazdığı ilk iki kitabı ile sonrasında hayli ses getiren romanı ‘’Yaban Koyununun İzinde’’yi
anlatıyor... kitaplarıyla ilgili kısmı bu kadarla bırakmış ben bu hatıratın sonuna
kadar -bana göre başyapıtı sayılan- ‘’Zemberek Kuşunun Güncesi’’nden
bahsetmesini bekledim ama maalesef buna değinmemiş... umarım bundan sonra
edebiyatla ilgili de bir hatırat yazar...
Eğer yazarı seviyorsanız bunu okursunuz
zaten, tanımıyorsanız bile uzun mesafe koşuculuğunun disiplinini, hayata
etkilerini görmek için bu kitabı mutlaka okuyun...
Çevirmen:
Hüseyin Can Erkin
Sayfa
Sayısı : 176
Basım
Yılı : 2013
Yayınevi
: Doğan Kitap
“Murakami Bey, insan sizin gibi sağlıklı bir yaşam sürünce zamanla roman yazamaz hale gelmez mi?”
Arada sırada insanlar bu soruyu sorar bana. Roman yazmak, sağlıksız bir
eylem; yazar olan kişi de sağlıklı olmak dediğimiz çemberden uzak bir yerde, mümkün olduğunca sağlıklı denemeyecek bir yaşam sürmek zorundaymış gibi.
Biz roman yazmaya çalıştığımızda, insanlığın temelinde bulunan zehir gibi bir şeyi istemesek de çekip çıkarır, görünür kılarız. Yazarlar az çok bu zehre maruz kalır. Bu zehir işin içine girmediği sürece, gerçek anlamda yaratıcılık eylemi ortaya konulamaz çünkü (tuhaf bir benzetmeyle söyleyeceğim ama balonbalığının zehirli kısmının aynı zamanda en lezzetli kısmı olmasıyla tıpatıp benzeyen bir durum galiba). Ama gerçekten sağlıksız olan şeylerle uğraşmak için insan mümkün olduğunca sağlıklı olmak zorundadır. Bu, benim tezim. Yani sağlıksız bir ruh bile, yine sağlıklı bir vücuda gereksinim duyar. İşte bu yüzden, böyle biri sanatçı olamaz, dense bile ben koşmaya devam ediyorum.
Haruki Murakami’den bir tutku olarak koşmak ve bu tutkuyla terbiye edilen yazma eylemi üzerine eşsiz bir metin... Koşmasaydım Yazamazdım kendini “utangaç biri” olarak tanımlayan yazarın belki de en kişisel kitabı.
Merhabalar!
YanıtlaSilBen de sizin gibi Murakami romanlarını gerçekten beğeniyorum. Romanları basit gibi görünse de bi' o kadar da derin olduğunu düşünüyorum.
Yüksek olasılık okumuşsunuzdur ama "Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında" romanı ile ilgili de düşüncelerinizi okumak isterim mümkünse.
Bol okumalı günler diliyorum! :)
Not: Eğer zamanınız olursa, kendi bloguma da beklerim.
yazimcakitap.blogspot.com
Yorumunuz için teşekkür ediyorum... Sınırın Güneyinde ilk okuduğum Murakami romanıdır, 8 yıl önce okumuş ve çok sevmiştim... hem yazarın tarzını çok iyi yansıtır hem de belli başlı bir konusu vardır (diğer kitaplarında pek de rastlanmayan) ... keyifle okunur... ben Murakami'yi merak eden, hiç okumamış kişilere bu kitabı öneriyorum, severseniz diğerlerinden devam edersiniz diyorum... benim Murakami sıralamamda ilk üçe girer...
Silblogunuzu not aldım, takip edeceğim...
Merhabalar,
YanıtlaSil‘’Haruki Murakami – Koşmasaydım Yazamazdım’’ kitabıyla ilgili hazırlamış olduğunuz yazı için teşekkürler. Bu kitap, benim gerçekten yazarlığa bakış açımı değiştirdi. Yazmak konusunda motivasyonumu artıran ‘’Koşmasaydım Yazamazdım’’ kitabından en sevdiğim alıntıları derlemiştim, izninizle ben de sizinle paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/haruki-murakami-kosmasaydim-yazamazdim-kitabindan-10-enfes-alinti/
Yazılarınızın devamının gelmesini dilerim,
selamlar ve keyifli okumalar olsun.
Merhaba Ebru Hanım, blogunuza baktım, ben bu kitabı okuyalı çok oldu içindekileri sayenizde hatırlamak iyi oldu. Özellikle ''Herkesin okuduğu kitabı okursanız, sadece herkesin düşündüğü şeyleri düşünebilirsiniz.” alıntısı çok iyiydi. E-mail zorunluluğu olduğu için yorum bırakamadım ama bende yazılarınızın devamını diliyorum. Teşekkürler, sevgiler.
Sil