HAKAN YAMAN - Güz Kokulu Günahlar
Hakan
Yaman ile daha önce de bahsettiğim Pera Palas ve Doğan Kitap’ın birlikte
organize ettiği ‘’Perşembe Buluşmaları’’nda tanıştım... yazar bu
söyleşinin Mart ayı konuğu idi ve son çıkan kitabı ‘’Romancı’’nın
tanıtımı ile yazarlık serüveninden bahsettiği keyifli bir söyleşi oldu...
Yaman’ın yayımlanmış 4 romanı ve Yunus Nadi Roman ödülü var ama ben daha önce
hiçbir eserini okumamıştım ve konu edilen son romanı olmasına rağmen yazara imzalatmak ve okumak için 2011
yılında yayımladığı bu kitabı seçtim... 19. yüzyıl İzmir’i cazip geldi
açıkçası (ben bu nedenle seçtim ama dönemden çok bahsedilmiyor, ara ara kısa ifadelerle yer alıyor)...
Romanın
konusu ana hatlarıyla bakıldığında güzel, bunu yazarak başlayayım ama yine ortada kaldığım
kitaplardan oldu bu da...ilk yüz sayfa hiç cazip gelmedi (oysa ki yayınevinin
sitesinde çok sürükleyici diye yorumlar okumuştum) sonrası daha iyi devam etti
ama sevdim dersem doğru olmayacak...
Hikaye
ise şöyle; İzmir’in Levanten ailelerinden bir grup Ege bölgesinde yedi kutsal
kilisenin bulunduğu yöreleri ziyaret için uzun, tarihi, dinsel bir geziye
çıkıyor... bir yandan bu yolculuğu takip ediyor, diğer yandan da geziyi
düzenleyen Alfredo Vitelli ve karısının hayatını öğreniyoruz ki hikayenin orta
yerinde bir aldatma/aldatılma karmaşası var... Isabella Vitelli her türlü
detayı yazdığı bir günlük tutuyor ve biz bu günlükten evlilik hayatını, duygu
dünyasını, beklentilerini, hayal kırıklıklarını velhasıl her şeyi öğreniyoruz...
Yazarın
anlatımı akıcı aslında ama gereğinden çok tasvir kullanıyor sanki iyi bir roman
detaylı tasvir olmadan yazılamaz gibi bir düşünce hissettim... buna karşılık romanın çoğunu bir kadının ağzından yazıyor ve
hakikaten bir kadın yazsa ancak bu kadar başarılı olurdu diye de aklımdan
geçti... sonuç olarak ben bu roman ve yazar hakkında kararsız kaldım söyleyebileceğim yegane şey bu...
Sayfa
Sayısı : 272
Basım
Yılı : 2011
Yayınevi
: Doğan Kitap
19. yüzyılda, İzmir’in levanten hayatında iz bırakan bir aşk ve ihanet öyküsü…
Hakan Yaman yeni romanı Güz Kokulu Günahlar’da, okuru 1870’lerin İzmir’ine, bir grup İtalyan kökenli levantenin çıktığı sıra dışı yolculuğa ve bir günlüğün sayfaları arasına götürüyor. Osmanlı ‹mparatorluğu’nun çöküş belirtilerinin çok uzağındaki bu insanların aşk, kıskançlık, ihanet ve intikam duygularıyla dolu serüvenleri, Ege dekorunda geçen bir İtalyan operası gibi etkileyici bir üslup ve muhteşem bir kurguyla anlatılıyor.
“Tanrım! Arkasından kim bilir neler söylemişlerdi bu rezaleti duyan düşmanları. Sen öyle kurumla dolaş bakalım dünyaları ben yarattım diye Alfredo Vitelli, demişlerdi içlerinden.
Karını, en yakın dostun...
Aman Tanrım bu olamaz.
Rüya bu, kâbus…
Evet, bir kâbus bu…
Bu düşünceler beni boğacak. Kaç kişi biliyor acaba bu rezaleti? Kaç kişi?”
Yedi kutsal kilise, üç günahkâr insan ve bir kararsız kurşun…
Yorumlar
Yorum Gönder