JUN'ICHIRŌ TANIZAKI - Anahtar
İçindeki
genci hep saklı tutmuş çılgın bir ihtiyar ve bu ihtiyarın
kaleminden tutku, heyecan dolu az bulunur bir sanat eseri. Tanizaki olgunluk dönemi eseri Anahtar'da sonuna gelinmiş bir evliliğin
hüzünlü ve komik iç yüzünü resmediyor.
Yaşça
genç olan karısına tutkuyla bağlı ancak onu nasıl memnun
edeceğini bilemeyen orta yaşlı bir profesör ve tüm sevgisine
rağmen kocasından uzaklaşmaya başlayan eşi İkuko bir önceki
gece yaşananları gizli günlüklerine yazarlar.
Çok
geçmeden sır olması istenmeyen duygular ortaya çıkacak;
kıskançlık sadakatsizlik ve doyumsuz erotizm bu metruk evliliği
temelinden sarsacaktır.
Anahtar; savaş sonrasında Japonya'nın değişen kültürünü ve toplumsal
değerlerini karanlık bir mizah duygusuyla ele alan bir ustalık
dönemi romanı.
Tanizaki'nin
1956 yılında yazdığı bu romanın arka kapak açıklamasının
bir kısmını yukarıda görüyorsunuz, kitabın konusu bu şekilde...
bir karı kocanın mahrem ilişkilerini günlüklerinden okuyoruz,
başlangıçta her ikisi de birbirinin yazdıklarını okumadıklarını
iddia ediyorlar ama birbirlerine de pek güvenmiyorlar... sonuna
doğru olaylar işin içinden çıkılmaz bir duruma yol açıyor...
Ayrıca H. Can Erkin'in çevirisini özlemişim çok iyiydi, umarım bundan sonra daha çok kitabına rastlarım...
Ayrıca H. Can Erkin'in çevirisini özlemişim çok iyiydi, umarım bundan sonra daha çok kitabına rastlarım...
Tanizaki'yi
seviyorum, bundan önce okuduğum Nazlı Kar'a bayılmıştım, bu
kitabı da güzel, okuyun derim...
Senenin son kitabı bu olur diye düşünüyorum, herkese mutlu yıllar...
Senenin son kitabı bu olur diye düşünüyorum, herkese mutlu yıllar...
Yazar: Jun'ichirō Tanizaki
Çevirmen:
Hüseyin Can Erkin
Özgün
Adı:
Kagi
Sayfa
Sayısı: 144
Basım
Yılı: 2019 (3. Basım) 2011 (1. Basım)
Yayınevi:
Can
"1 Ocak... Bu tarihten itibaren, eskiden günlüğüme aktarmakta tereddüt ettiğim bir konuyu çekinmeden yazmaya karar verdim. Kendi cinsel yaşamım, karımla olan ilişkimle ilgili ayrıntılara girmekten kaçınırdım. Elbette, karım bu günlüğü gizlice okuyuverir, öfkelenir, diye korkardım."
Bu sözlerle başlar Anahtar. Söyleyemediği duygularını günlüklere döken orta yaşlı koca değildir sadece; karısı da günlük tutmaktadır. Aralarındaki derin aşka rağmen, her ikisi de diğerinin düşünce ve arzularından şüphe eder; günlükler, aradaki köprüdür. Gizlice okunan, okunduğu bilinen, sayfalara saklanmış ama sır olarak kalması istenmeyen duygular... Kadını her geçen gün kocasından uzağa savuran dokunaklı bir hikâyedir bu. Günlüğün, bulunsun diye saklanan anahtarı, yaşlı bir ruhun derinliklerine inen kapıya da uyar.
Eserleri, Tanizaki'nin yaşamındaki ve değerlerindeki değişimlerin aynasıdır. Tokyo'da yazdığı öykülerde Poe ve Fransız Dekadanların etkisi hissedilir; Osaka'ya yerleştikten sonra geleneksel Japon güzellik ideallerini aramaya yönelir; Anahtar gibi savaş sonrası eserlerinde ise -ki 70 yaşındadır ve Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi de bu zamana denk düşer- gençlik dönemi eserlerini anımsatan bir erotizm vardır.
JUN’ICHIRÔ TANIZAKI, 1886’da Tokyo’da doğdu. Büyükbabasının matbaasında geçen çocukluğu onda kitaplara karşı bir ilgi uyandırdı. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nin Japon Edebiyatı Bölümü’ne girdi fakat maddi nedenler yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldı. 1909’da yazdığı tek perdelik bir oyun, bir edebiyat dergisinde yayımlandı. Tanizaki gençlik yıllarında Edgar Allan Poe ve Fransız dekadanlarının etkisi altındaydı. 1923’teki Kantô Depremi’nden sonra Tokyo’dan ayrılarak Osaka’ya yerleşen yazar, burada geleneksel Japon güzellik ideallerini araştırmaya yöneldi. Bu durum onun yazarlık sanatında bir dönüm noktası oldu. Chijin no Ai (Bir Aptalın Aşkı) 1924, Ashikari (1932), Sazende Şunkin (1933) adlı önemli yapıtlarını kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında sansür gerektiren bir yazısından dolayı polis tarafından aranan Tanizaki, izini kaybettirerek edebiyat çalışmalarına gizli gizli devam etti. Bu sırada dünyanın en eski romanı olan Genji Monogatari’yi çağdaş Japoncaya çevirdi ve en büyük romanı Nazlı Kar (1943-1948) tamamladı. Savaştan sonra kendisine 1949’da İmparatorluk Kültür Nişanı verildi. Savaş sonrası dönemde kaleme aldığı önemli eserleri arasında Anahtar (1956) ve Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi (1962) gibi pek çok romanı ve In’ei Raisan (Gölgelere Övgü) (1933) adlı yapıtı başta olmak üzere çeşitli denemeleri bulunmaktadır. Bazı eserleri sinemaya da uyarlanmıştır. 1964’te Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi’ne şeref üyesi seçildi. 1965’te Yugawara’da öldü.
JUN’ICHIRÔ TANIZAKI, 1886’da Tokyo’da doğdu. Büyükbabasının matbaasında geçen çocukluğu onda kitaplara karşı bir ilgi uyandırdı. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nin Japon Edebiyatı Bölümü’ne girdi fakat maddi nedenler yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldı. 1909’da yazdığı tek perdelik bir oyun, bir edebiyat dergisinde yayımlandı. Tanizaki gençlik yıllarında Edgar Allan Poe ve Fransız dekadanlarının etkisi altındaydı. 1923’teki Kantô Depremi’nden sonra Tokyo’dan ayrılarak Osaka’ya yerleşen yazar, burada geleneksel Japon güzellik ideallerini araştırmaya yöneldi. Bu durum onun yazarlık sanatında bir dönüm noktası oldu. Chijin no Ai (Bir Aptalın Aşkı) 1924, Ashikari (1932), Sazende Şunkin (1933) adlı önemli yapıtlarını kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında sansür gerektiren bir yazısından dolayı polis tarafından aranan Tanizaki, izini kaybettirerek edebiyat çalışmalarına gizli gizli devam etti. Bu sırada dünyanın en eski romanı olan Genji Monogatari’yi çağdaş Japoncaya çevirdi ve en büyük romanı Nazlı Kar (1943-1948) tamamladı. Savaştan sonra kendisine 1949’da İmparatorluk Kültür Nişanı verildi. Savaş sonrası dönemde kaleme aldığı önemli eserleri arasında Anahtar (1956) ve Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi (1962) gibi pek çok romanı ve In’ei Raisan (Gölgelere Övgü) (1933) adlı yapıtı başta olmak üzere çeşitli denemeleri bulunmaktadır. Bazı eserleri sinemaya da uyarlanmıştır. 1964’te Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi’ne şeref üyesi seçildi. 1965’te Yugawara’da öldü.
Yazarı ilk kez duydum ve merak ettim. Tanizaki... Ne çok okunacak var. Her seferinde aynı yılgınlık:)
YanıtlaSilBu kitap kısa olduğu için belki tanışma kitabı olabilir ama asıl güzel olan Nazlı Kar sayfa sayısından gözünüz korkmazsa onu deneyin derim. Bazen bende kitapların çokluğundan yakınıyorum ama yapacak bir şey yok, yetebildiğimizi okuyup mutlu olacağız.
SilÇok sevdiğim.bir arkadasim da önerdi 2020.için listeme aldım
YanıtlaSilIyi seneler
Keyifli okumalar, sevgiler.
SilBen de bir kitabını okumuştum; 1 kadın 1 Adam 1 kedi miydi adı? sevmiştim. sade bir dil. yormayan akıcı bir anlatım.
YanıtlaSilşu kitaplar ucuzlasa tekrar..alamıyoruz ki eskisi gibi
Evet anlatımı çok akıcı. Keşke ucuzlasa ama pek umut yok gibi.
Siliyi bir yazarla sonlanıyor yıl ne güzel, yeni yıl yeni kitaplar, yeni umutlar, sağlıkla gelsin ve bir de umutsuzca beklenen bir umutla ülkem için..
YanıtlaSilSon yıllarda Ülkemiz için de bir dilek diliyordum ama her geçen yıl daha kötü oluyor bu sefer hiç içimden gelmedi. Yine de iyi diyelim iyi olsun. Size de iyi yıllar Eylem Hanım:)
Siljapon edebiyatına uzağım biraz ama başlarsam nazlı kar ile başlayayım yazarı tanımaya. aklımda bulunsun.
YanıtlaSilJaponları severseniz tutkunu oluyorsunuz benim gibi:) Nazlı Kar çok iyiydi umarım seversiniz. keyifli okumalar, sevgiler.
Silçok beğendim bu kitabın konusunu. duymadım. can yayınları pekii. uzakdoğu da seviyom. sana da iyi yıllar ve keyifli bol okumalaar :) hedefin galpağ haftada bir de miiiii. hayırlısııı :)
YanıtlaSilTeşekkürler Deeptone, size de iyi yıllar keyifli okumalar:) Evet benim hedefim haftada bir kitap, bu sene 66 tane (ilave 4-5 de sudan kitap onları pek saymıyorum) okudum ki çok iyi rakam diye düşünüyorum.
Silyazarın bu kitabını okumuştum, ilginçti gerçekten:) şimdiden iyi seneler dilerim Gül Hanım, sevgiler:)
YanıtlaSilSize de mutlu yıllar, keyifli okumalar Eren Hanım, sevgiler.
Sil