DAG SOLSTAD - Profesör Andersen'in Gecesi

Norveçli yazar diye Dag Solstad ilgimi çekmişti (ayrıca bir çok kişi önerdi) ama bir türlü okuyamadım ve öylece kaldı... bu kitabı görünce artık zamanı diye düşündüm ve bir cinayete tanık olup onu ihbar etmemek nasıl oluyor diye de merak ettim ve buradayız... sonucu en başta yazayım o merak konusu çözümlenmedi öylece duruyor ki bundan hiç memnun değilim...

Roman Noel akşamı başlıyor ve Profesör karşı apartmanda genç bir kadının öldürülüşünü görüyor (gerçi çıplak gözle pencereden pencereye görüyor ama Profesör kadının öldüğünden emin) hemen polise haber vermek için telefonun başına gidiyor ama bir türlü ahizeyi kaldıramıyor ve varoluşçu düşünceler başlıyor... hem gençliğinden, arkadaşlarından, dünya görüşünden haberdar oluyoruz, hem Profesör Ibsen konusunda uzman olduğu için Ibsen, eserleri ve genel olarak edebiyat hakkındaki düşüncelerini öğreniyoruz, hem de bu cinayeti neden haber veremedi diye kafasında beyin fırtınası yaratan fikirleri okuyoruz...

Şimdi; ben pek varoluşçu edebiyat insanı değilim dolayısıyla D. Solstad hep bu şekilde yazıyorsa bana uymayacak gibi... ayrıca yüz küsur sayfa okuyup, cinayeti haber verme(me) konusundaki karmaşık fikirlerden de hiç bir şey anlamayınca verimli bir okuma olmuyor haliyle... tek olumlu yan akıcıydı ve sıkılmadan okudum ama yazarı bir daha dener miyim bilemiyorum? Sadece buraya kadar yazdıklarımın size bir fikir verebileceğini umuyorum...


Yazar: Dag Solstad

Çevirmen: Banu Gürsaler-Syvertsen

Özgün Adı: Professor Andersens natt

Sayfa Sayısı: 112

Basım Yılı: 2021

Yayınevi: YKY

Elli beş yaşındaki saygın edebiyat profesörü Pål Andersen, evinde yalnız başına geçirdiği bir Noel akşamı pencereden dışarıyı seyrederken karşı binada işlenen bir cinayete tanık olur. Cinayeti polise ihbar etme konusunda yaşadığı ve nedenini bir türlü açıklayamadığı kararsızlık Profesör Andersen’i inandığını sandığı birçok şeyi sorgulamaya itecektir:
Kendisinin toplum içindeki rolünden edebiyat ve sanatın önemine, alışageldiği inançsızlığından ahlak ve adalete dair düşüncelerine, artık hiçbir şey eskisi kadar kesin görünmemektedir.
“Profesör Andersen’in Gecesi”, Dag Solstad’dan varoluşçu bir cinayet romanı.

“Hitchcock’un Arka Pencere’sinin, Camus’nün varoluşçu bunaltısının ve Larkin’de gördüğümüz toplumsal mahcubiyetin keskin bir bileşimi.” Times Higher Education Supplement

“Bütün söylentiler doğru çıktı: Solstad vazgeçilmez bir romancı.” Charles Finch, New York Times Book Review

“Norveç’in tartışmasız en cesur ve en zeki yazarı.” Per Petterson

Dag Solstad (1941) Edebiyat dünyasına 1965’te yayımladığı öykü kitabıyla girdi. O zamandan bu yana ülkesi Norveç’in ve Kuzey Avrupa’nın en önemli yazarlarından olan Solstad pek çok roman, öykü kitabı, oyun ve deneme kitabı yayımladı; ayrıca 1982-1998 yılları arasında Jon Michelet’le birlikte dünya futbol şampiyonaları üzerine beş kitap kaleme aldı.

Solstad, ülkesinin en prestijli edebiyat ödüllerinden Norveçli Eleştirmenler Ödülü’nü üç kere kazanmanın yanı sıra, Kuzey Avrupa Edebiyat Ödülü’nün de sahibi olmuştur.

Yorumlar

  1. :) cinayeti söleyip sonunda açıklamaması bence iyi edebiyat işte :) sonunu göstermicen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıklamadığı cinayet değil, cinayeti neden polise ihbar etmedi, neden böyle irrasyonel bir karar verdi? kendisi de garip buluyor zaten ve bir sürü açıklama getiriyor ama açıklamalar bana hiç anlamlı gelmedi. Anlamadım yani:(

      Sil
    2. işte insanlar irrasyonel çünkü Gül Hanım, cevap "irrasyonel"de :)) sevgiler:)

      Sil
    3. Ben çok mantıksalımdır o yüzden profesörün açıklamaları bana hiç anlamlı gelmedi Eren Hanım, bu yüzden İrrasyonel'i okumak farz oldu:)) Sevgiler:)

      Sil
  2. İlginç görünüyor ama sonu tatmin etmiyor sanırım. :) Sayfa sayısı az olduğu için okunabilir. Tanıtım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Bu kitap bana Radyo Tiyatrosu dinliyormuşum gibi hissettirdi bazı kitapları sıcak buluyorum bunlardan biri de bu kitap oldu teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Profesör Andersen'in düşüncelerini mi Radyo Tiyatrosuna benzettiniz? Sıcak bulmanız da ilginçmiş ama her kitap her okuyucuda farklı farklı tatlar bırakıyor. Ben teşekkür ediyorum:)

      Sil
  4. Tanıtım ve bilgilendirmeler için çok teşekkürler Gül Akça:)

    YanıtlaSil
  5. Merhaba... Sanırım farklı edebi tatlara çok açık değilmişim. İskandinav edebiyatını hiç bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın, İskandinav edebiyatı (özellikle Norveç) çok iyidir bir tanesini deneyin mutlaka. Başlangıç için Roy Jacobsen'i öneririm. Teşekkürler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH