GUSTAVE FLAUBERT - SALAMBO

 


G. Flaubert'ten Madam Bovary'i okumuş, sevmiş ama başka bir kitabına bakmamıştım, başyapıtını okuyunca yazarı tamamlamış saymıştım herhalde (büyük yanılgı!)... Salambo'nun arka kapağına baktığımda tarihi - romantik bir kurgu sanmıştım, hiç öyle değil, vahşi bir savaş hikayesi anlatılıyor... 

1862 yılında yayımlanan bu eserin; Kartaca (Pön) Savaşları(*) içerisinde yer alan Paralı Askerler Savaşı ve tarihi karakterler Hamilkar Barka, Spendius ve Mathos'u (**) içeren bir konusu var... hem kurgu bir eserden çok tarih kitabına benziyor hem de neredeyse tamamı tasvirlerden oluşuyor... tasviri severim ve yazar mükemmeldi, film gibi gözümde canlandı her şey, çok beğendim... buna karşılık; bu kadar vahşi savaş hikayelerinden pek hoşlanmam ama sıkılmadan merakla okudum benim için oldukça şaşırtıcı oldu... özetle beklediğimden çok farklı çıksa da romanı çok beğendim, G. Flaubert yine mükemmeldi, kaçırmayın okuyun derim...

(*) Kartaca MÖ 814 yılında, Tunus yarımadasında kurulmuş olan bir Fenike kolonisidir. Pön Savaşları, Kartaca Savaşları olarak da bilinir. Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında, MÖ 264-146 yılları içinde, Akdeniz deniz ticaretini ele geçirmek ve elde tutmak için yapılan ve üç evre olarak gerçekleşen savaşlardır. Pön Savaşları esasta, Kartacalı tacirler ile Romalı tacirler arasında bir pazar savaşıdır.(Vikipedi)

(**) Hamilkar Barka (MÖ 270 – MÖ 229) Kartacalı komutan ve devlet adamı, Kendisini MÖ 247 yılında I. Pön Savaşı sırasında göstermiştir Kartaca’ya dönüldüğünde o zamana kadar sadece komutanlarının kişisel otoritesiyle bir arada tutulan askerler kendilerine yapılması gereken ödeme ve mükafatlandırmanın Kartaca Senatosundaki Hamilkar muhalifi asiller tarafından engellenmesi sonucu isyan ederler. Bu savaşa Paralı Askerler Savaşı denir. Asiller tarafından Kartaca’nın başına açılan bu derdi yine Hamilkar çözer. Paralı askerler üzerindeki otoritesi, Afrikalı kabilelerden alınan destek birlikler ve üstün taktiklerle isyan MÖ 237 yılında bastırılır. Spendius (MÖ 238'in sonlarında öldü) Paralı Asker Savaşı olarak bilinen Kartaca'ya karşı asi bir orduya liderlik eden eski bir Roma Kölesiydi. Campania'daki kölelikten kaçtı ya da kurtarıldı ve MÖ 241'den önceki bir noktada Birinci Pön Savaşı sırasında Kartaca Ordusu'na alındı. Mathos (MÖ  237 dolaylarında öldü) Kartaca'nın Kuzey Afrika mülklerinden bir Libyalıydı ve Birinci Pön Savaşı sırasında Kartaca Ordusu'na alındı. (Vikipedi)


Yazar: Gustave Flaubert

ÇevirmenYaşar Avunç

Özgün Adı: Salammbô

Sayfa Sayısı: 328

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: Sel

Aşkla şehvet, zulüm ve savaşın soğuk yüzüyle yoğrulmuş iki ayrı kutbu ve de onların getirdiği yıkımı ele alan, tasvirlerini Flaubert'in realizme duyduğu eşsiz sadakatle âdeta ilmek ilmek dokuduğu, üslubuyla Marcel Proust'a ön açan eşsiz bir tarihi romandır Salambo.

Hıncın ve kinin isyan ateşiyle harlanmaya yüz tuttuğu Kartaca'da, umulmadık bir anda filizlenen bir sevdanın hikâyesidir bu. Savaşın yaraları henüz sarılmamışken kan revan içinde bir başka hezimete kucak açanların, körleşmiş umutların ve beyhude cüretkârlığın, özgürlüğe ve sükûnete hasret kalanların hikâyesi...

İmkânsızın dile gelip kanlı canlı bir düşe dönüştüğü, derinlere gömdükçe köklenip yeşeren, engelleri yerle bir etmeye yeminli bir aşkın yoluna taş koyabilmek mümkün mü?..

GUSTAVE FLAUBERT, (1821 - 1880) edebiyatta gerçekçilik akımını başlatan Fransız yazar.

Gustave Flaubert, 1821'de Rouen'de, ünlü bir cerrahın oğlu olarak doğdu. Rouen Lisesi'nde eğitim görürken, yetenekli, ancak disiplinsiz bir öğrenci olarak dikkat çekti. Liseyi bitirdikten sonra Paris'te hukuk okudu, ancak bu alanda ilerlemek yerine sanatçı çevrelerine girmeyi ve edebiyatla ilgilenmeyi tercih etti. Yaklaşık iki sene boyunca Maxime du Camp ile birlikte Yunanistan, Anadolu, Mısır, Filistin, Suriye ve İtalya’yı dolaştı. Önemli eserlerinden Doğuya Yolculuk’u esinleyen de bu seyahatleri oldu. Bugün dünya edebiyatının temel yapıtlarından Madam Bovary 1856’da yayınlandığında, yazar ve yayıncı hakkında ahlaksızlığa teşvik suçundan dava açıldı. 

Bir Delinin Anıları (1838) ve yazarın daha 14 yaşındayken kaleme aldığı, Flaubert edebiyatının belirleyici niteliklerini, evrensel bir boyuta sahip olan edebi bakışının ilk izlerini, ilk adımlarını barındırması bakımından göz ardı edilemeyecek kadar da zengin bir kaynak olan Bibliyomani (1836) de ilk kez Türkçeye kazandırılmıştır.

Yorumlar

  1. Hızınıza yetişmek zor:) Şu an Henry Fielding- Tom Jones kitaplığa her gittiğimde bana bakıp göz kırpıyorlar. Oysa okunmayı bekleyen en az 20 kitap daha var. İmreniyorum yani, Yazınız yine fena bir iştah açıcı... fakat işte:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel sözleriniz için teşekkür ediyorum:) Tom Jones çok eğlenceliydi onu öne alın tabii ki ama bu eserde listenizde bulunsun okunmayı hak eden bir klasik ve sizin beğenebileceğinizi düşünüyorum. . Keyifli okumalar, teşekkürler.

      Sil
  2. Bayağı dolu bir romanmış. Yazarı hiç okumadım, fazla klasik okumadığım için sanırım. Çok güzel bir tanıtım olmuş, kitaplar hakkında bir şeyler öğrenmek güzel, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Flaubert iyidir, Üstelik okuduğum iki kitabı da birbirinden çok farklı tarzdaydı, bu da bir okur olarak beni memnun ediyor. Klasiklere bir yerden başlayın bence memnun olursunuz. Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
    2. Arada okuyorum ama bazılarının konusunu sevmiyorum ve anlatım olarak da iç karartıcı buluyorum biraz. Yani bir kısmı bana hitap etmiyor. :)

      Sil
    3. O zaman yapacak bir şey yok, sevdiğimiz kitaplardan devam edelim:)

      Sil
  3. bunu okumadım, okurum tabii, madame bovary yi çook severim, filmini de öğütlerim, çok iyi o da :) 1991 claude chabrol yapımı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmini bilmiyordum (genelde filmlerden bihaberim:)) seyredeyim. Sevgiler:)

      Sil
  4. heey son yazımda senin dizilerden biri var, moss yaa en iyilerden, ne oyuncu ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazınızı okudum Moss'un dizisi hakkında görüşümü yazdım:)

      Sil
  5. Ben Haziran ayında 1 kitap bitirirken siz temmuzun ortasında 2 kitap tahlili yapmışsınız bile kıskandım doğrusu. Yazarı severim ama bu aralar fazla klasik okuduğumdan bir tık daha dikkat isteyen tasviri bol kitapları kafamın içi boşken okumayı tercih ediyorum. Çok iyi bir yazar ve anlattıklarınıza göre güzel bir kitap.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haftada bir kitap okurum genellikle, pandemi biraz bunu aksattı (daha çok evde oturup daha az okudum garip bir durum oldu) ama yine de devam ediyorum. Bu kitap konusunda haklısınız kafanızın rahat olduğu bir zamanda okumak en iyisi. Keyifli okumalar, sevgiler:)

      Sil
  6. Türü bana da uymuyordu ama çok ilgimi çekti okurken, üstelik yaz ayında:) Kapak fevkalade güzel haklısınız Gustave Klimt'in eserlerine benziyor. Kapaktaki kadın Salambo'nun tasvirlerine çok uyuyordu kapağı kim hazırladıysa çok başarılı. Keyifli okumalar, sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH