SERGEY DOVLATOV - Bavul

Sergey Dovlatov'dan Jaguar Yayınevinin bu sene yayımladığı bu eserle haberdar oldum... Türkçede ilk ne zaman yayımlanmış bilemiyorum ama yazar Bavul'u 1986 yılında yazmış... otobiyografik yönü de olan hikayelerden oluşuyor ve Sovyetler Birliği'ndeki hayatı mizahi bir dille anlatıyor... hikayelerden oluşması beni biraz zorlasa da (olması gerekenden daha uzun zamana okudum) kitabı sevdim, akıcıydı, anlatımı çok iyiydi, ben yazarın diğer kitaplarına da bakacağım, bu eseri de herkese öneririm... 


Yazar: Sergey Dovlatov

Çevirmen:Eyüp Karakuş

Özgün Adı: Чемодан

Sayfa Sayısı: 145

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: Jaguar 

 “Gözlerim boş bavula takılmıştı. Dibinde Karl Marx, kapağında Brodski. İkisi arasında ise gözden düşmüş, değerini yitirmiş koskoca bir yaşam… Bavulu kapadım. İçinde naftalin topakları boğuk bir sesle yuvarlandılar. Çıkardıklarım karmakarışık bir yığın halinde mutfak masasının üzerinde duruyordu. Bu, otuz altı yıl boyunca biriktirebildiklerimdi. Ülkemde geçirdiğim otuz altı yıllık ömrümün bir bilançosu. “Gerçekten de hepsi bu mu?” diye düşündüm. Ardından da, “Evet, demek ki hepsi bu kadarmış…” diye yanıtladım kendimi. İşte o anda, hani nasıl derler, kendimi bir anda anılar girdabına kapılmış buldum. Belli ki şu pılı pırtının arasına saklanmışlardı. Kapağı açınca hepsi dışarı nüfuz etti. Bütün bu anıları herhalde Marx’tan Brodski’ye şeklinde adlandırmak gerekiyor. Ya da ne bileyim, Biriktirebildiklerim de olur. En basit haliyle Bavul da diyebiliriz…”

Sergey Dovlatov’un en önemli eserlerinden Bavul, Eyüp Karakuş’un Rusça aslından çevirisiyle…

Sergey Dovlatov 3 Eylül 1941 tarihinde ailesinin II. Dünya Savaşı sırasında Leningrad'dan tahliye edilerek yerleştirildiği Ufa'da doğdu. Annesi Nora Sergeevny Dovlatova Ermeni asıllı bir düzeltmendi; babası Donata Isaakovich Metchik Yahudi asıllı bir tiyatro yönetmeniydi. Dovlatov, savaştan sonra annesiyle birlikte Leningrad'a taşındı. Üniversiteye başlamadan önce bir süre metal işçisi olarak çalıştı.1959 yılında Leningrad Devlet Üniversitesi filoloji fakültesinde Fince Bölümü'nde okumaya başladı ve iki buçuk yıl sonra başarısız olduğu gerekçesiyle üniversiteden atıldı. Bölümden atıldıktan sonraki üç yıl orduda, gözaltı kamplarında gardiyan olarak görev yaptığı Komi Cumhuriyeti'nde geçirdi. Askerliğini tamamladıktan sonra Leningrad Devlet Üniversitesi'nde gazetecilik okudu. 1972-1975 yıllarında Estonya'ya gitti. Bir geminin kazan dairesinde ateşçi olarak iki ay boyunca çalıştıktan sonra Morjak Estonii, Vecherniy Tallin ve Sovetskaja Estonija gazetelerinde çalıştı. 1975 yılında bir gençlik dergisi olan Koster'de çalıştı, kısa öyküler yazmaya devam etti, ancak yayıncılar ve dergiler öykülerini basmayı reddettiler. Gazetecilik pratiğinden yola çıkarak yazdığı hikâyelerini derlediği kitabı "Kompromiss"(Uzlaşma) KGB tarafından yasaklandı ve yok edildi. Hikâyelerinden bazıları batıdaki Rusça dergilerde yayımlandı. Bu yüzden önce Sovyet Gazeteciler Birliği'nden kovuldu, bir süre sonra da sınır dışı edildi. 1979'da annesi, eşi ve kızıyla birlikte önce Viyana'ya kısa bir süre sonra da ABD'ye göç etti. Kendisi gibi sürgün yazarların da yer aldığı Rus göçmenlere hitap eden Novyi Amerikanec (Yeni Amerikalı) dergisinde baş editör oldu. Önceleri göçmenler arasında tanınırken birbiri ardına kitapları çıkmaya başladı ve 1980'lerin ortalarında bir yazar olarak geniş bir çevrede tanındı. Oldukça verimli geçen on iki yılda on ikisi roman olmak üzere on dört kitaba imza attı. Partizan Rewiev ve The New Yorker'da yazmaya başladı. Özgür Avrupa Radyosu'nda yazarlık yaptı. Sergey Davlatov 24 Ağustos 1990'da New York'ta kalp krizinden öldü.(Vikipedi)

Yorumlar

  1. Yabancı Kadın'ı öneririm. Bu kez Bavul'daki gibi Rusya'da değil de Amerika'daki Ruslardır konu... Newyork ortamında, kendini has mizahıyla Davlotov'un daha da çoştuğu, epey keyifli bir romandır, diyebilirim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman Yabancı Kadın'dan devam edeyim. Öneri ve yorum için teşekkürler:)

      Sil
  2. peki bakalımlım, iyi kitaplar keşfediyon seeen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler:) keyifli okumalar, sevgiler.

      Sil
  3. Güzel bir kitaba benziyor. Rus yazarlarını severim. İlginç bir yaşam öyküsü varmış yazarın. Bunları okuyunca bizim yaşadığımız da hayat mı diye sorguluyorum kendimi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dovlatov ilginç (zor) zamanlarda yaşamış, bir çok eser vermiş ama genç yaşta ölmüş biri ve bu tip kişiler çok az sayıdalar. Bizim yaşamlarımız onlarınkine göre çok sıradan olsa bile seçebilseydik eğer, o külfeti de yaşamak ister miydik o da diğer soru olarak duruyor. Keyifli okumalar, teşekkürler:)

      Sil
  4. Bu kitabı duymuştum Gül Hanım, deneyebilirim, elinize sağlık keyifli okumalar dilerim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım seversiniz Eren Hanım, keyifli okumalar, sevgiler:)

      Sil
  5. Ben de söz konusu 2 kitabın çevirmeni olarak yine Jaguar'dan "Puşkin Tepeleri" adlı üçüncü bir Dovlatov önerisinde bulunabilirim. İyi okumalar dileğiyle... Eyüp Karakuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyüp Bey, öncelikle zaman ayırıp yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim. Puşkin Tepeleri'ni de listeme ekliyorum. Bavul, çok güzel bir eserdi, elinize emeğinize sağlık.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH