WOLFGANG SCHORLAU/CLAUDIO CAIOLO - Başıboş Köpek Commissario Morello Venedik'te
Favori yazarlarımdan olan ve siyasi polisiye yazan W. Schorlau'nun kitaplarını yayımlanır yayımlanmaz okumaya devam ediyorum... bu kitabı gördüğümde biraz mutsuz oldum çünkü; iki yazarlı kitapları pek sevmiyorum, çok fazla bu tip roman okumasam da aklımda başarılı olmuyorlar gibi bir cümle kalmış, ayrıca arka kapaktan normal bir polisiye yazmış intibaını edindim (tamamen benim hatam doğru düzgün okumamışım) ve bundan da hoşlanmadım... tüm bunlara rağmen hemen okumaya koyuldum...
Peşin peşin yazayım yukarıda söylediklerim bütünüyle boş çıktı; iki kişinin yazdığı hiç belli olmuyordu, mükemmeldi, bu sefer İtalya'daki kirli siyaseti, yolsuzlukları üstelik mafya ilişkisiyle beraber anlatan bir polisiyeydi, mükemmeldi, ek olarak önceki kitaplardaki Komiser Dengler'in yanına bir Commissario Morello'muz oldu ki, buda mükemmeldi... hatta Morello'yu İtalyan olarak hayal edemezsem (Dengler'e benzetirsem) kötü olur diye düşünmüştüm alakası bile olmadı başta Morello olmak üzere tüm karakterleri İtalyan olarak gördüm... tek itirazım herkesi ayrıntılı tarif etse de Morello'nun fiziksel durumunu çok anlatmıyordu o yüzden aklımda ona dair flu bir görüntü oluştu, daha net olmasını isterdim...
Konuya gelirsek; Morello Sicilya'lı, orada mafyanın işlerine çomak sokan ve bir takım tutuklamalar yapan bir komiser... tabii mafyada boş durmuyor ve ona suikast düzenliyor, bir şekilde kurtuluyor ama amirleri güvende olsun diye Venedik'e tayinini gerçekleştiriyorlar... Venedik'liler bu durumdan hiç memnun değiller, hem birilerinin terfisine engel oluyor hem de kuzey-güney çekişmesi had boyutta olan İtalya'da ekstra bir sorun doğuruyor... Morello'da durumdan hoşnut değil ama işe başlıyor, hem altındaki personelle hem de Dünyanın En Güzel Şehri denilen Venedik'in hiç sevmediği turist kalabalığı, denizin kötü kokusu vs. ile uğraşmak zorunda kalıyor... bu sırada Venedik'in çok önemli bir ailesinin oğlu öldürülüyor, üniversite öğrencisi olan maktul, Venedik'e gelen dev Kruvaziyer gemilerinin engellenmesi için oluşturulan bir öğrenci protesto örgütünün lideri konumunda... Morello önce bu öğrenci örgütünden araştırmaya başlıyor ama konu, yolsuzluğa, polis, mafya, siyaset, iş dünyasının kirli ilişkilerine eviriliyor ve macera devam ediyor...
''Denizin yükselmesiyle şehrin su altında kalmasını, yani Acqua alta'yı durdurmaya çalışmak tabii ki iyi bir fikir. Sorun şu ki M.O.S.E.'nin(*) bunu sağlaması mümkün değil. Şehri su basması kamu kaynaklarını inşaat firmalarının cebine akıtmak için sadece bir bahane olarak kullanılıyor aslında. M.O.S.E.'nin inşası, ihale açılmadan birkaç inşaat firmasından oluşan bir konsorsiyuma verildi. Şimdi de insanlar Laguna'ya inanılmaz miktarda betonun dökülmesini ve milyonlarca avronun inşaat firması sahipleri ve siyasilerin ceplerine hortumlanmasını şaşkın gözlerle izliyorlar. Maliyet arttıkça artıyor ve Acqua alta şehri her zamanki gibi su altında bırakmaya devam ediyor. (syf:87)'' bingooo, parayı takip et ve beşli çete her yerde...
Sonuç olarak romanı çok beğendim, Morello'nun maceralarının devamını görecekmişiz gibi duruyor, kaçırmayın okuyun...
(*) MOSE, İtalya'nın Venedik kentini ve Venedik Lagünü'nü selden korumayı amaçlayan bir projedir. Proje, deniz seviyesinin yükselmesi sırasında Venedik Lagünü'nü Adriyatik Denizi'nden geçici olarak izole edebilen Lido, Malamocco ve Chioggia koylarına yerleştirilmiş mobil kapı sıralarından oluşan entegre bir sistemdir.(Wikipedia)
Çevirmen: Hulki Demirel
Özgün Adı: Der Freie Hund Commissario Morello ermittelt in Venedig
Sayfa Sayısı: 329
Basım Yılı: 2022
Yayınevi: İletişim
1951’de doğdu. Ticaret yüksekokulunda okurken ’68 öğrenci hareketine katıldı. Uzun yıllar sanayide yöneticilik yaptıktan sonra 50 yaşında yazarlığa başladı. Başka romanları ve siyasi denemeleri de vardır fakat başarısını polisiye romanlarına borçludur. Özel dedektif Dengler’in ilk macerası olan Mavi Liste’yi (2003, çev. Hulki Demirel, İletişim Yayınları, 2016) 2015’e kadar yedi kitap daha izledi. Bunlardan Münih Komplosu (2016), Koruyan El (2017) ve Kavuran Soğuk (2018) da yine Hulki Demirel çevirisiyle İletişim’den çıktı. Aralarında 2006 Almanya Polisiye Edebiyat Ödülü’nün de yer aldığı birçok ödül kazandı. Stuttgart’ta yaşıyor.
1966’da Sicilya’da küçük bir beldede doğdu. Tiyatro öğrenimi gördü, birçok tiyatro oyunu sahneye koydu ve oyunculuk yaptı. Çok sayıda sinema filmine ve televizyon dizisine de aktör olarak katkıda bulundu. 1996’dan beri Almanya’da yaşıyor ve çalışıyor.
Kitap konusunda em severek takip ettiklerimden birisin. Değişik ve güzel kitaplar paylaşıyorsun hep. Blogunu severek takip ediyorum. Bu kitap da ilgimi çekti, not alayım. Teşekkürler. :)
YanıtlaSilGüzel sözleriniz için teşekkür ediyorum:) yazdıklarım umarım işe yarıyordur. Keyifli okumalar, sevgiler:)
Silevet bu yazar sayende yerleşti aklımıza, okurum tabii, bu kitabın konusunda nefis italyan filmleri var, italyada siyasi yozlaşma, mafya filan yani :)
YanıtlaSilBu kitapta her şeyden biraz vardı 92'deki temiz eller operasyonu da, Berlusconi'nin ve ekibinin yaptığı yolsuzlukları da, MOSE'de yapılanları da anlatıyordu. Kurgu hikayesinde de Mafyanın tarihi eser kaçakçılığı konu ediliyordu. Yok yoktu yani ve muhtemelen çoğu da doğru. Bizdekileri (son günlerdeki gündemi bile) görse yazar ne yapardı çok merak ediyorum. İşte böyle:) Sevgiler
SilÇetrefilli bir konusu varmış Gül Hanım, siz bu türü bayağı sevdiniz, sayenizde haberimiz oluyor bizim de, ilginç bir kitaba benziyor, elinize sağlık, sevgiler:)
YanıtlaSilEvet bu türü çok sevdim Eren Hanım, dünya hakikaten kokuşmuş bir yer, okudukça şaşıra şaşıra bir hal oluyorum. Ülke olarak bizde üstüne tüy dikiyoruz... Çok teşekkürler, sevgiler:)
Silİşte tam tarzım olan kitap. Okumadım ama yazarın kitaplarını biliyorum. Şuanda hala klasik ağırlıklı okuyorum bu tarz kitaplar gece yatmadan önce kafa dağıtmak için okuduğum kitaplar. Yazarı uzun zamandır görmüyordum saki hatırlamam iyi oldu teşekkürler Gül Hanım
YanıtlaSilSchorlau'nun kitapları kafa dağıtmak için okunan polisiyelerden değil, daha çok devletler tarafından işlenen suçlar, çıkarılan savaşlar, siyaset kanalıyla hortumlanan paralar, kapitalizmin dünyayı götürdüğü noktaları sorgulamamıza yarayan romanlar. Siz kafa dağıtmak için okuyorsanız o da olur. Keyifli okumalar, teşekkürler.
SilPolisiye tarihi, siyasi, kültürel ve coğrafi öğelerle zenginleştirildiğinde benim de ilgimi çeker. Konuyu sevdim. Türkiye'de siyasetin, bürokrasinin, çete ve mafyanın ele alındığı polisiye romanlar var mı bilmiyorum. Kurgu da olsa temiz eller operasyonu gibi ülkenin reel mafya-siyaset ilişkisini ele alan polisiye bir roman yazılsa hiç fena olmaz. Yazarlarımız bu konuyla pek ilgilenmiyorlar. Aslında araştırmacı gazetecilerin yazdığı kitaplardan faydalanarak polisiye türünde güzel eserler yazılabilir. Bu arada sizin hızınıza yetişemiyorum:) Teşekkürler bilgilendirdiğiniz için.
YanıtlaSilSchorlau'nun romanları araştırma kitapları gibi biraz, kurgu kısmı var ama ana olayla ilgili bilgileri kurgu dışı kitaplardaki gibi anlatıyor o yüzden benim hoşuma gidiyor. Hatta diğer kitaplarının tanıtımında yazmıştım klasik polisiye severlerin hoşuna gider mi bu tip bir anlatım diye. Almanya'ya dair olan kitaplarından birini deneyin derim, seversiniz diye düşünüyorum. Keyifli okumalar, teşekkürler:)
SilSizi severek ve beğenerek takip ediyorum, emeğinize sağlık. İyi okumalar Gül Hanım.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, işe yarıyorsa ne mutlu bana:) Size de keyifli okumalar:)
Sil