AIMEE BENDER - Limonlu Pastanın Sıradışı Hüznü

Can yayınlarının popüler kitapları beni her sefer hayal kırıklığına uğratıyor... hatta bu tip kitapları bu işin uzmanı diğer yayınevlerine bıraksa çok iyi olur diye düşünüyorum... bu da öyle bir kitap işte... tanıtım yazısını okuyunca çok ilginç gelmişti ama tamamı aşağıdaki kadar... tüm kitabı okuyup bitirdiğinizde de aşağıda yazandan fazlasını bulamıyorsunuz... bir ailenin durumunu, üzüntülerini sevinçlerini anlatmaya çalışmış, araya da ilgi çeksin diye bu tuhaf yetenekleri  koymuş ama olmamış maalesef... kızın yeteneğinden tüm kitap boyunca yemek yiyememesi dışında başka bir şey bulamıyorsunuz... babanınki sonuna kadar meçhul kalıyor... ağabeyinin ki de anlaşılamıyor (daha doğrusu saçma ötesi bir şey)... yani bu yeteneklerin onlara bahşedilmesinin anlamı ne?? bu aile bu yeteneklerden nasıl yararlanıyor?? veya ne gibi sorunlara yol açıyor?? gibi ana soruların hiçbirine doğru dürüst yer vermemiş yazar... tüm romandan elinizde kala kala kocası ile mutlu  olmayan bir kadın, otistik görünümlü bir ağabeyi, etrafı ile ilgilenmeyen bir baba ve yemek yiyemeyen bir kız kalıyor...

Tek kelime ile ifade edecek olursam çok vasat bir kitap, kolay okunuyor ama zaman harcamaya değmezmiş...

Yazar: Aimee Bender
Çevirmen: Suat Ertüzün
Sayfa Sayısı : 276
Basım Yılı : 2013
Yayınevi : Can

Bir gün, mutsuzluğu, acıları ve arzuları, en derindeki sırları görme yeteneğin olduğunu keşfetseydin...

Bir gün, sana gülümseyen yüzlerin ardını görüp sana en yakın kişinin yüreğinde kilitlediği kapıları aralasaydın, ne yapardın?..

Büyümenin eşiğindeki Rose için hayat, bir sabah geri dönülmezcesine değişir. Zira annesinin yaptığı limonlu pastadan aldığı bir lokmayla, sadece yemeği değil, onu pişiren kişinin duygularını da tatmakta olduğunu anlar... 

Olağanüstü yeteneği, aynı zamanda derin bir kaygı ve hüznü de beraberinde getirir; çünkü her zaman neşeli, güler yüzlü ve sevecen biri olarak bildiği annesi, kalbinde sarsıcı bir gerçek saklamakta, ailesinden ayrı ikinci bir hayat yaşamaktadır... Çok geçmeden babası ve ağabeyinin de çok özel yetenekleri olduğunu anlar. Her üçü için de bu yetenek, kimi zaman bir mucizeye kimi zaman da yakalarını kurtaramadıkları bir illete dönüşecektir.
Hemen her ailenin üstünü örttüğü gerçekleri, duyarlı ve yetenekli bir genç kızın büyüme öyküsü eşliğinde anlatan acı, tatlı ama her sayfası büyülü bir şehir masalı... 

"Kitap o kadar güzel ki, tadını daha iyi alabilmek için bitirir bitirmez tekrar okumaya başladım."
Jodı Pıcoult

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH