PINAR SELEK - Yolgeçen Hanı
Pınar Selek’in ilk romanıymış,
1980 sonrasından başlayıp 2000’li yılların başına kadar süren bir hikaye anlatıyor...
darbeden de, devrimden de, Cumhuriyet tarihi boyunca her kesimin yaşadığı
travmalardan da bahsediyor ama özünde konu edilen dostluk... Yedikule’de çoğu
yoksul, Türk, Kürt, Ermeni, Rum komşuların öyküsü bu... mahallenin görmüş
geçirmiş yaşlıları da var, içi pır pır eden gençleri de... yaşam gailesi
içindeki bu insanların yardımlaşmaları, sevdaları, idealleri, hayal kırıklıkları
birer birer ortaya seriliyor...
Romanda epeyce fazla karakter
var, yazar kısa kısa bölümlerle karakterler arasında dolaşarak anlatıyor
öyküsünü ki ben anlatım stilini sevdim... duru, kolay okunan, sıcak bir dili var... konu bir şekilde bana
çok tanıdık geldi sanki daha öncede benzer bir roman okumuştum düşüncesi kitabın başından sonuna kadar aklımda kaldı ama hangisi olduğunu bulamadım...
sonuçta güzel ve samimi bir roman, ben beğendim size de öneririm...
Yazar: Pınar
Selek
Sayfa
Sayısı : 399
Basım
Yılı : 2011
Yayınevi
: İletişim
Bir kaçışın hikâyesi ve 12 Eylül'ün ardından gelen şarkılar… Kimliklerinin peşine düşmüş dört genç: Devrime olan inancını asla yitirmeyen ve bu uğurda sevdiklerini terk etmeyi göze alan Elif, hayatının anlamı müziği Fransa'da keşfeden Hasan, küçük bir mahallede masallarla kurduğu dünyasından ve annesiyle yaşadığı evden uzaklaşıp hayata tutunmaya çalışan Sema ve ailesine bakmak için ustası Artin'den zanaat öğrenen Salih…
Bambaşka düşleri, hayatları ve dertleri olan bu dört genci buluşturan ve kaderlerinin kesişeceği bir mahalle: Dostluğu, yoldaşlığı ve sırlarını paylaşacakları Güngör abla ve Kemal; dansı ve özgürlüğü düşleyen Gülistan; kızı Elif'in gidişinin acısını unutmaya çalışan Eczacı Cemal; bir genelevden gelip mahalleye sığınan Hande; geçmişin acılarını ve kayıplarını yaşayıp yine de İstanbul'unu terk edemeyen Madam Zabel… Mihalis, Gülcan, Ohannes, Nahide, Rafi ve diğerleri… Hepimizin hayatından izler taşıyan, tanıdık olduğu kadar çarpıcı karakterler…
Yolgeçen Hanı, Pınar Selek'in darbe sonrası yılların acılarını, tüm renk ve sesleriyle hayatın ve insanların canlılığına sarmalayarak anlatmayı başardığı; gücünü, samimiyetinden ve doğallığından alan ilk romanı.
aldım notumu , yeni yazar , tanışırız:)
YanıtlaSilİyi okumalar...
Sil