SEZGİN KAYMAZ - Kaptanın Teknesi
Okuduğum
altıncı Sezgin Kaymaz romanı ve buna gelinceye kadar hepsini çok sevmiştim...
sevmek ne kelime, anlata anlata bitiremiyorum... sıra Kaptanın Teknesi’ne
gelince öylece kalıverdim ne söylesem bilemiyorum... işin ilginç yanı bir çok
kişiye göre yazarın en iyi romanı... Sezgin Kaymaz ne yazsa bayıla bayıla
okurum diyen bana göre ise olsa da olur olmasa da... dolayısıyla çok mutsuzum...
Hayatı
sevmemiz ve kendimize duvarlar örmeden, olmadığımız biri gibi görünmeden dolu
dolu yaşamamız gerektiği gibi mesajı var romanın... üniversite gençliği
içinde geçiyor ve sadece 3 günü anlatıyor... sürükleyiciliği
iyi, fantastik ögelerle bezeli ama garip bir şekilde ne hikayesini ne karakterlerini
ne de dilini hiç sevemedim ve buna inanamıyorum...
Sadece
şunu fark ettim yazarın son yıllarda yazdığı romanları bana daha çok hitap
ediyor... çünkü S. Kaymaz yazarken artık daha çok eğleniyor, keyif alıyor gibi geliyor ve bu
da bana okurken fazlasıyla geçiyor... eski kitaplarından devam etme düşüncem
vardı ama bunun yerine yeni roman beklemeye karar verdim...
Yazar: Sezgin
Kaymaz
Sayfa
Sayısı : 331
Basım
Yılı : 2013 (7. Baskı) (1999 İlk basım)
Yayınevi
: İletişim
"Gelirken, ne kadar gerçeküstü varsa, hepsini beraberinde getirdi 'O'...'O'...Vakitle birlikte, vakitlice gelen...Hayatımı allak bullak eden, sonra da ortalığı bana toplatan...Bir kapı aralandı üç gün önce ve 'O' girdi hayatıma...Güneş kadar yakıcıydı, buz gibi don...Deprem kadar yıkıcıydı, tufan gibi bir son...'O'ydu hepsi de...Ruhumun tufanı, tufanımın Nuh'uydu...Kim, benim sandığım 'ben' olmadığımı öğretebilirdi bana?...Vakti, bir kılıç gibi kuşanan kim olabilirdi?...Kimdi, hiç tanımadığım halde, hep beklediğim?...Sarı gözlü, kara giysili, o yakışıklı kimdi?...'O'ydu elbette!"
Üniversiteli öğrenci hayatının sebepsiz bir neşeyle anlamsızlık buhranları arasında gidip gelen olağanlığı içinde bir "kafa kızlar" muhabbeti... Ve bu olağanlığın tepesine düşen olağanüstü bir aşk hikayesi - üç günlük bir şey... Sezgin Kaymaz'dan, şenşatır anlatılmış bir gündüz düşü daha...
Yazarın sadece "Kün" adlı eserini okudum. Anlatımı büyülüydü. İki kitabını daha aldım ama henüz okumadım. Bu kitabı yazarın okunacak kitapları arasında en sonlara koyayım öyleyse:) Gül yazardan tavsiyelerin ne olur?
YanıtlaSilEral seninde dediğin gibi Kün muhteşem bir kitaptı, onun üstüne yok... Sevinç Kuşları Serisini(3 kitap) de Geber Anne'yi de sevmiştim... Bu kitabında çok seveni var bana uymadı herhalde ben de çok şaşırdım... eğer sende var ise oku belki sen farklı hissedersin...
SilGülüm bende olan Uzunharmanlar'da ve Zindankale. Zindankale'yi bir istanbul dönüşünde yolda bir sahaftan 5 tl ye almıştım. Bu kitap bende yok canım. Yok sen sevmediysen ben sevmem:)
Sil:) Diğer kitapları da ben senden öğrenirim o zaman Eralcim. sevgiler :)
SilBir türlü kısmet olmadı yazarın kitaplarını okumak. Acaba arka arkaya okuduğunuz için olabilir mi bu durum? Ben sık yaşarım bu duyguyu. Eğer bir yazarın ardarda kitaplarını okudu isrm; herkesin çok beğendiğini begenmeyebiliyorum.
YanıtlaSilNeyse Kün epeydir sırasını bekliyor.
Sevgiyle kalın . :)
Peşpeşe okuduğum için değil, sadece sevemedim:( teşekkür ederim, sizde sevgiyle kalın :)
Silhımmmm bütün kitapları sevilesi olmayan yazarlardan demek kiiii :) bak ben de senden görmüştüm ya, aldım ve ilk olarak "kün" başladım ama pek bişi anlamadım ilk 50 sayfada şimdilik bakalım :)
YanıtlaSilKün'ün başında 10-15 sayfa kadar anlaşılmaz bir bölüm vardı (gerçi ilerledikçe yerine oturuyor) ama sonrası çok iyi gidiyor umarım siz de öyle hissedersiniz :)
SilEn sonlara atalım o halde , zira Kaymaz okumak ayrı keyiftir benim için de:D
YanıtlaSilBu kitabı okuyan Sezgin Kaymaz sevenlerin yorumlarını çok merak etmeye başladım desem :) sevgiler :)
SilKün ve Geber anne'den sonra Kaptanın Teknesi'ni okuyan biri olarak son ana kadar iyi bir yere bağlar umuduyla okudum. Dedikleri gibi en iyi romanı bu olamaz sanırım, bende de hayal kırıklığı yarattı.
YanıtlaSilOluyor bazen böyle:)
Sil