NERMİN YILDIRIM - DOKUNMADAN
Yukarıda
Tüyap Kitap fuarından aldığım kitapları görüyorsunuz,
diğerlerinde de aklım kaldı ama ancak bu kadarını
taşıyabildim:))
Gelelim
Dokunmadan'a; Nermin Yıldırım'ı seviyorum (bu okuduğum 3. kitabı) ama
bu roman için ne söyleyeceğimi pek bilemiyorum... İlk 100 sayfa
iyiydi (hatta beşik kertmesi muhabbeti mükemmeldi), nasıl ki hikaye
Memleketimin Hallerine evrildi, bütün ilgimi kaybettim...
akıcı bir kitaptı o yüzden sonuna kadar okumak zor olmadı ama
keşke yazar sadece Adalet'in hikayesini anlatsaydı, ülkede
yaşananları konu edeceğim diye şehirden şehire dolaştırıp romanı gereksiz uzatmasaydı sevebilirdim... maalesef bu da bana
uymayan kitaplar arasına girdi...
Yazar:
Nermin
Yıldırım
Sayfa
Sayısı: 320
Basım
Yılı: 2017
(6. Baskı)
Yayınevi:
Hep
Kitap
Adalet, yirmi dokuz yaşında genç bir kadın. Hayata ve insanlara dokunmadan, ne mutlu ne mutsuz, öylesine yaşayıp gitmektedir. Ta ki doktoru, ölümcül bir hastalığa yakalandığını söyleyene dek... Hastalığı için kendini suçlayan Adalet, hayatını didik didik ederek, ilk günahını, masumiyetini kaybettiği ilk gerçek suçunu bulmaya çabalar. Bu uğurda çıktığı yolda kendiyle de, içinde yaşadığı ülkeyle de yeniden tanışacaktır. Dokunmadan, kahramanın hayatı sorguladığı, değişimi yaşadığı ve belki de aşka rastladığı sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor okuru.
Buralarda da kitap fuarı zamanı bir gelse bende neler neler alacağım :)) Bana uymadı demişsin. Hiç okuma isteği uyandırmadı bende :)
YanıtlaSilKitap Güneşim; zamanı gelince iyi alışverişler o zaman:) bu kitabın çok seveni var yalnız, kesin kararınızı vermeden onların yorumlarına da bir bakın. Teşekkürler, sevgiler:)
Silİnsanın ilk günahını, ilk gerçek suçunu arama yolculuğu çok ilginç geldi bana. Bunu yapmak için illa ölümcül bir hastalığa yakalanmayı beklemek gerekmiş demek ki. Okumadığım hatta ismini ilk kez duyduğum bir yazar ama çok ilgimi çekti konu. Emeğine sağlık Gül'cüğüm, okumak isterim. Bakalım nasıl bir suçla karşılacağım?
YanıtlaSilÇok teşekkürler:)
Müjde Hanım, Adalet'in hikayesi güzel zaten benim ona sözüm yok. Ben sadece son zamanlarda tarzı olsun olmasın tüm yazarların romanlarının bir köşesine Ulusa Sesleniş bölümleri sıkıştırmasına itiraz ediyorum. Romanın bütünlüğünü bozuyorlar. Oysa seslerini duyurmak için bir sürü platform var mesela siz kendi blogunuzda benzer sorunlara yer veriyor söyleyecek sözünüzü sarf ediyorsunuz. Yazarlarda gazetede, blogda, röportajlarda, söyleşilerde vb. yerlerde görüş beyan etsinler ama şu romanları hikayeleri bir rahat bıraksınlar artık. Tabii baştan beri siyasi/düzeni eleştiren kitap yazanları hariç tutuyorum o ayrı. Biraz uzun oldu kusuruma bakmayın:) teşekkür ediyorum, sevgiler:)
Silöncelikle yeni kitaplarınız hayırlı olsun, güle güle okuyurun:) fındık kabuğu ve japon sevgili'yi hemen okuma listeme ekledim:)) Bu roman için keşke uzatmasaydı, sanki belli bir sayfa sayısı doldurma gerekliliği varmış gibi.. teşekkürler paylaşımınıza, sevgiler:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Eren Hanım, size de iyi okumalar:)
SilBu kitapta yazar ülkenin hallerine dair düşüncelerini söylüyor, sadece ben böyle şeylere çok takıyorum o nedenle bana göre uzatıyor, yoksa başka birine çok normal gelebilir. Dediğim gibi çok fazla seveni var bu kitabın. Teşekkürler, sevgiler:)
Nedense birseyler engel oldu bu kitabı okumama. Okumadım eski kitapları var onları okuyayım ben de olmazsa.
YanıtlaSilSevgiler .❤❤
Hayat İzlerim; ben de ilk gördüğümde hasta bir kadını anlatıyor diye üzücü olur okumayayım diye düşünmüştüm ama sonra herkes çok güzel diye yazmaya başlayınca dayanamadım, ilk kararımda kalmalıymışım:) Teşekkürler, sevgiler:)
Silnermin yıldırım hımm okuyum yaniiii.
YanıtlaSilDeeptone; iyi okumalar:)
Sil