DANIEL DEFOE - MOLL FLANDERS

Can Yayınları aşağıdaki kitaplardan oluşan Klasik Kadınlar serisini yeni yayımladı, eski kitaplar/yeni sunum:) ama benim bu kitabı fark etmemi sağladı o yüzden memnunum...

Emily Brontë –Uğultulu Tepeler

Jane Austen –Aşk ve Gurur

Gustave Flaubert –Madam Bovary

Charlotte Brontë –Jane Eyre

Honoré de Balzac –Eugénie Grandet

Mary Shelley –Son İnsan

Ann Radcliffe –Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi

Daniel Defoe –Moll Flanders

Klasik Kadınlar serisini ilk gördüğümde; ilk dört sıradaki kitapları okudum, Eugénie Grandet'yi çok okumak istiyorum ama Balzac beni zorluyor başka bir zamana bırakalım, Mary Shelley hiç okumadım ama Frankenstein aklıma gelince bile ürperiyorum ve Son İnsan'da bir salgınla ilgiliymiş geçelim, Ann Radcliffe'i hiç bilmiyordum ama buradaki kitabı gotik edebiyatmış o da bana uymaz geçelim, geldik Daniel Defoe'ya, ilk aklıma gelen Robinson Crusoe'dan başka kitabı mı varmış (aşağıdaki özgeçmişe bkz:))) oldu ve buradayız...

Defoe'nin bu pikaresk romanı (İspanyolca "picaro" kelimesinden türetilmiş, toplumun aşağı tabakasından olan parasız, serseri ve gezgin kişilerin başlarından geçen olayların anlatıldığı otobiyografik yönü de olabilen romanlar) Moll Flanders, o dönem toplumunun (hem İngiltere'de hem de Amerika'da) tüm defolarını ortaya koyuyor, uzun uzun anlatıyor (özellikle hapishane bölümü yazarın kendi anılarına dayanıyor gibi geldi bana) ve sizi de peşinden sürüklüyor...

Moll Flanders'in başından geçenler inanılmaz, abartılı gelse de, bazı kısımları gereksiz uzun olsa da romanı sevdim, size de öneririm...


Yazar: Daniel Defoe

Çevirmen: Nihal Yeğinobalı

Özgün Adı: Moll Flanders

Sayfa Sayısı: 416

Basım Yılı: 2021(Klasik Kadınlar) 2011 (1. Baskı)

Yayınevi: Can


Moll Flanders, 17. yüzyıl İngiltere’sinde dünyaya gelen bir kadının yaşamöyküsünü, kendi ağzından aktarır. Zindanda doğup on iki yıl fahişelik, on iki yıl hırsızlık yaparak yaşayan, başından beş evlilik geçen, maceraları İngiltere’den Amerika’ya uzanan Moll Flanders, tartışmaya açık hayat görüşü ve derinlemesine sunulan portresiyle İngiliz edebiyatının en ilgi çekici kadın kahramanlarından biridir. 

Roman türünün ilk örneklerinden olan Moll Flanders, bir yandan dönemin toplumsal değerlerine ışık tutarken diğer yandan da suç dünyasını ve cinsellik konularını, ahlak dersi verme kaygısı gütmeksizin açıkça gözler önüne serer. İlk yayımlandığı 1722 yılından itibaren büyük ses getiren kitabın başkarakterinin temel olarak kabul ettiği ihtiyaçlarından vazgeçmeden ve kişiliğinden ödün vermeden toplum içinde hayatta kalabilme mücadelesi, Moll Flanders’ın Defoe’nun en ünlü eseri Robinson Crusoe’yla karşılaştırılmasına vesile olmuştur. Zira Moll Flanders, bin bir özveri ve kurnazlık göstererek göğüs gerdiği ataerkil toplumda, okyanusun ortasında bir adaya düşen Robinson Crusoe kadar yalnız, bir o kadar da yaratıcı ve beceriklidir.

DANIEL DEFOE (asıl adı Daniel Foe), 1660 yılında Londra’da doğdu. Flaman asıllı varlıklı bir mum imalatçısının oğluydu. Presbiteryen papazı olarak yetiştirildi. Çeşitli güçlükler ve tehlikelerle dolu bir yaşam geçirdi. 1685’te İngiltere Kralı II. James’e karşı başlatılan ayaklanmaya katıldı. Yaşamının çeşitli dönemlerinde tüccarlık, fabrikatörlük, devlet memurluğu hatta casusluk yaptı. 40 yaşında gazetecilikte karar kıldı, bundan birkaç yıl sonra da roman yazmaya başladı. Yayımladığı siyasal yergi kitapçıklarındaki sert tutumu yüzünden birçok kez hapse girdi. Siyaset, suç, din, evlilik, psikoloji ve doğaüstü gibi çeşitli konularda üç yüzden fazla eser (kitap, broşür ve dergi) yazdığı halde çevirileri bakımından İncil'den sonra ikinci olduğu iddia edilen Robinson Crusoe (1719) ile büyük bir üne kavuştu. Moll Flanders (1722), yazarın Robinson serisinden sonra en tanınmış eseridir. Diğer kitaplarından bazıları: Kaptan Singleton (1720), Bir Cavalier'in Anıları (1720), Veba Yılı Dergisi (1722), Albay Jack (1722), Roxana: Şanslı Hanım (1724). 1731 yılında doğduğu yerde, Londra’da öldü.

Yorumlar

  1. Yazarın adını bilsem de ben de hiç bir eserini okumadım şimdiye kadar. Aslında Can Yayınlarıının bu serisini almak aklımda sıra ile... Alacak ve okunacak ne çok kitap var gerçekten

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Robinson Crusoe'yu okumuştum ve yazarı ondan ibaret sanıyordum:)) bu kitap bir uyanış oldu benim için. Evet çok kitap var, sağlıklı zamanımız olsun da okuyalım:) Sevgiler.

      Sil
  2. ingilizce okudum bu romanı, ya bir de türkçe okuyum, bu arada bu seri neymiş ama :) jane eyre, uğultulu tepeler, bu iki romanın, yaklaşık 80 yıl önce yapılmış film versiyonları var, o kadar iyi filmler ki :) balzac, şekspirden sonra en büyük yazar o bencesi :) sicilyada hikaye ona bi bakayım :) ah jane eyre yaa , anna karenina ile birlikte en sevdiğim iki romandan biri :) don kişot dışında yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Don Kişot'u okumadım nedense o bana hiç cazip gelmiyor. Balzac'da zorlansam da okumaya devam ediyorum ama azar azar:) Sevgiler.

      Sil
  3. merak ettim Gül Hanım ben de bakayım, kapak da çook hoşuma gitti, elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapağı bende çok sevdim ve serinin tamamının kapakları bu şekilde, çok iyi bir tasarım olmuş. Sevgiler Eren Hanım:)

      Sil
  4. kapağı dikkatimi çeken ve fakat satın almaya sıra gelmeyenlerden :D tabii yeniden eski okuma hızıma dönme hayalleri eşliğinde kocaman bir inş diyelim, teşekkür ederim paylaşım için :D bir miktardan fazla kıskanıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dönemde bende eski hızımda değilim sürekli evde olduğumuz bir dönem için çok şaşırtıcı ama durum bu. Artık okuyabildiğimizle mutlu olacağız sonrasına da bakarız:) Teşekkürler Eylem Hanım sevgiler:)

      Sil
  5. Merhaba. Ben de hep Robinsa Cruise dan başka romanı yoktur diye düşünmüştüm. Sanırım bir tek o kitabın reklamı yapılıyor diye olabilir. Bu ay okuma grubumuzub kitabı idi. Yarıladım. Yer yer uzun gelse de anlatım sevdim kitabı. Siz de ne güzel yorumlamışsınız Gül Hn. Selamlar sevgiler 🪷

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın Gülşah Hanım, bazı bölümlerini uzatmış ama okumayı kesintiye uğratmıyordu. Yazarın tek kitabı üzerinde böyle bir algı olması iyi değil ama maalesef çok yapılıyor. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum, keyifli okumalar sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH