STEFAN ZWEIG - AMERIGO Tarihsel Bir Yanlışlığın Hikâyesi


Amerika ismi aklıma geldiğinde; hem K. Kolomb'a (1451-1506) haksızlık olduğunu düşünür hem de o da nereyi keşfettiğini anlasaydı ne yapalım diye A. Vespucci'ye (1454-1512) hak verme noktasına gelirdim, sanki herkes haklı durumu gibi... Zweig'in bu biyografisini gördüğümde çok merak ettim gerçek nasılmış acaba diye okudum... Zweig eldeki sınırlı kaynaklara dayanarak, sanki bir macera romanı tadında bir sürü yanlışlık sonucunda Amerika isminin verilişini ve sonrasını anlatıyor, çok sevdim elimden bırakamadan okudum...

''Vespucci, Amerika'nın keşfini tamamlayan kişidir, çünkü her keşif, her buluş sadece onu bulanla değil, daha ziyade bu keşfin etkin güçlerini tanıyanla geçerli sayılır. Kolomb'a yaptıklarının hakkı teslim edilecekse Vespucci'ye de bunu yorumladığı için tarihsel bir önem atfedilmelidir. Vespucci, öncülü Kolomb'un uykusunda gezerken bulduğunu, iyi rüya tabircisi gibi görünür kılmıştır. (syf:34)''

Birbirini takip eden yanlışlıklar sonucu verilse de fonetik olarak herkesin kolayca benimsediği bir isim olması ve diğer kıtaların isimlerine de uyduğu için tarih doğruyu seçmiş görünüyor, konu ilginizi çekiyorsa bu muhteşem Zweig biyografisini de kaçırmayın okuyun derim...


Yazar: Stefan Zweig

Çevirmen: Ogün Duman

Özgün Adı: Amerigo

Sayfa Sayısı: 104

Basım Yılı: 2022 (14. Baskı) 2005 (1. Baskı)

Yayınevi: Can

Hem kurgusal hem de tarihî kişiler üstüne yorumlarıyla tanıdığımız Stefan Zweig’ı derin karakter incelemelerine yönelten, psikolojiye ve Freud öğretisine duyduğu ilgidir. İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, Joseph Fouché, Marie Antoinette, Rotterdamlı Erasmus gibi Amerigo da, Zweig’ın nesnellikten çok sezgiye dayanan yaşamöykülerinin en başarılı olanlarından biridir. Stefan Zweig, bu eserinde, bugün Amerika olarak bilinen kıtanın bu adı almasını ardındaki inanılması güç rastlantılarla örülü “yanlışlıklar komedyası”nı anlatır. Dönüp olanları düzeltme şansı tanımayan tarih, Amerika’nın kâşifi olarak Kolomb’u değil, Vespucci’yi seçmiştir ve tarihin kararları, ne denli saçma ve adaletsiz de olsa, katidir. Vespucci’nin Adını insanlığın en muzaffer defterinden silmek mümkün değildir artık; belki de onun dünyamızın keşif tarihi içindeki başarısını en iyi tarif eden çelişki, Kolomb’un Amerika’yı keşfetmiş ama tanıyamamış, Vespucci’nin ise orayı keşfetmediği halde bunun yeni bir kıta olduğunu anlamış olmasıdır. Bu başarısı her daim adıyla beraber anılacaktır.

STEFAN ZWEIG 20 Ekim 1881’de Viyana’da doğdu. 1920-1928 yılları arasında yazdığı Üç Büyük Usta, Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar, Kendileriyle Savaşanlar büyük ses getirdi. Hayatı boyunca her tür resmi ödülü reddeden Zweig 1940 yılında bir konferans için Güney Amerika’ya gitti ve hayatını orada sürdürdü. Zweig, 23 Şubat 1942 yılında ikinci eşi Elisabeth Charlotte ile birlikte, yarattığı birçok roman kahramanı gibi savaşın neden olduğu derin bir umutsuzluk duygusuyla ölümü seçti.

Yorumlar

  1. İlgimi çekti, yazar zaten kıymetlimiz, alınacak yani:) Lakin ne zaman okunur meçhul. Yine sizin yazılarınızdan hareketle Henry Fielding'in Tom Jones'unu almıştım, şimdi baktım da 24.6.2022'de elime geçmiş. Korktuğum kadar yokmuş, beklettiğim süreç:) Bu kısa olduğu için hemen aradan çıkarabilirim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her kitabın bir okunma zamanı oluyor, Tom Jones'da onu bekliyordur:) Bu seferki kitap ise hem çok kısa hem de çok sürükleyici yazılmış çok kısa sürede okuyabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz, teşekkürler:)

      Sil
  2. Ben de ifade ettiğiniz hisler içindeyim. Bir yanım Kolomb'a üzülüyor (ben kimim de üzülüyorsam :), bir yanım da Sezar'ın hakkı Sezar'a diyor. Sapla samanı karıştırmamak lazım bu noktada. Bir durumu yorumlamazsak o sadece vardır neticede. Kolomb keşfetmeseydi de var olmaya devam edecekti, sadece bilmeyecektik. Vespucci yorumlamasaydı yine bilmeyecektik. Kitap ilgimi çekti, teşekkürler öneri için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabı okuyana kadar bilmiyordum, aslında her iki adam arkadaşlarmış, hemen hemen aynı yaştalar zaten ve bu isimlendirme olayında her ikisinin de dahli yok, onların dışında gelişiyor olaylar, ilginçti:) Ben teşekkür ederim, sevgiler.

      Sil
  3. ilginç merak ettim ben de :) zweig in kurgu dışı eserlerini kurgularından daha iyi buluyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurgu dışındakileri bende bir adım önde buluyorum haklısınız:) Sevgiler

      Sil
  4. Okuduğumda ben de sevmiştim bu kitabını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zweig'in biyografileri muhteşem:) Teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  5. Stefan Zweig‘ in her kitabı ayrı güzel oluyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

SEZGİN KAYMAZ - Kün

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH