GRAHAM GREENE - MESELENİN ÖZÜ

Çok uzun zamandır Graham Greene'den okumak istiyor ama kitapları arasında bir seçim yapamıyordum, nihayet bu romanda karar kıldım... diğer kitapları nasıldır bilmiyorum ama bu roman benim için muhteşem bir seçim oldu, çok beğendim...

Kitapta otobiyografik öğeler oldukça yer tutuyor, karakterlerden Wilson üzerinden İstihbarat faaliyetlerini, Scobie üzerinden de Katoliklikle ilgili düşüncelerini okuyoruz... din konusundan yine bana az biraz fenalık geldi ama romanı sevdiğim için çok söylenmiyorum!

Hem savaş ortamı, hem Sierra Leone gibi iklimi de insanları da zorlu bir ülkede geçmesi, hem de kadın erkek ilişkileri, aşk, sevgi, sorumluluk, huzur gibi kavramları irdelemesi açısından çok dikkat çekici bir kitaptı...

Konuya gelirsek; savaş sırasında Britanya Sömürgesi olan Sierra Leone'de bir yandan sömürgeciler, bir yandan yerli halk, bir yandan da Hristiyan ve Müslüman Suriyelilerden oluşan karmakarışık bir ahali var... hem savaşın zorluğu, hem yoksulluk, hem de elmas kaçakçılığı gibi ülkeye has sorunlar mevcut... kimsenin kimseye güvenmediği, her türlü yakıştırmanın yapıldığı, herkesin birbirini izlediği bu ortamda Scobie emniyet müdür yardımcısıdır, çok düzgün biridir ve onbeş yıldır bu ülkededir... Scobie ve karısı Louise'in ilişkisi, kızlarının ölümü ve yılların birikimiyle zorlu bir süreçten geçmektedir... Scobie büyük bir sorumluluk duygusuyla karısının acı çekmemesi ve mutlu olması için fedakar bir vaziyette çabalamaktadır, kendisi için ise sadece biraz huzur istemektedir... tam bu sırada Louise çok bunaldığını ve Güney Afrika'ya gitmek istediğini söyler, karısını memnun etmek isteyen Scobie, para bulmak için herhangi bir ilişkisinin olmasını istemediği Suriyeli Yusef'den borç alır ve karısını gönderir... bu borç -işi açısından- sorun çıkarma potansiyeli taşımaktadır... sonraki günlerde batan bir gemiden kurtulan Helen ile karşılaşır, bu kez de onun ıstırabından etkilenir, ''Acaba onu Louise'den fazla sevebilir miyim gerçekten? Yüreğimin ta derinlerine inersem, ikisini de gerçekten seviyor muyum? Yoksa güç durumda olan her insana yönelen o korkunç acıma duygusu kendiliğinden harekete mi geçiyor acaba? Ne var ki, onlara acımam, büsbütün berbat ediyor durumlarını. Kurban bildiğim her insana kul köle oluyorum (syf:257)'' aralarında bir ilişki başlar ve işler iyice karmaşık hale gelir...

Romanı çok beğendim, hem o ülkeyi hem de insan ilişkilerini mercek altına alması çok iyiydi, merak ederek sayfaları çevirdim, yazarın diğer kitaplarına da bakacağım, konu ilginizi çekiyorsa kaçırmayın okuyun derim...


Yazar: Graham Greene

Çevirmen: Mina Urgan

Özgün Adı: The Heart of the Matter

Sayfa Sayısı: 352

Basım Yılı: 2022 (4. Baskı)

Yayınevi: T. İş Bankası

İkinci Dünya Savaşı sırasında Büyük Britanya sömürgesi Sierra Leone’de geçen Meselenin Özü, yayımlandığı 1948 yılından bugüne dek popülerliğinden hiçbir şey yitirmedi. Greene romanı savaş sırasında Britanya Gizli Servisi’nin bir üyesi olarak bu ülkedeki deneyimlerine dayandırır. Atmosferini savaş, casusluk, aşk, zina ve ihanetin oluşturduğu roman merhamet, ıstırap, din ve sorumluluk temalarıyla dikkat çeker. Ve iki temel ahlaki ikilemle: “Başkalarını mutlu etmek mümkün müdür?” ve “İntihar çözüm olabilir mi?” George Orwell romanı Greene’in “en iyi yapıtlarından biri” olarak nitelerken, Anthony Burgess yazarın “egzotik bir ortamın ruhunu tek bir kitapta özetleme” becerisini alkışlamıştı.

Meselenin Özü, Modern Library’nin 20. yüzyılda İngiliz dilinde yazılmış en iyi 100 roman listesinde kırkıncı sırada yer alırken, Time dergisinin 1923 sonrası yazılmış en iyi 100 İngilizce roman listesine de dahil edilmiştir.

GRAHAM GREENE (1904-1991): Hertfordshire, Berkhamsted’de dünyaya gelen İngiliz yazar ve gazeteci, romanlarında modern dünyadaki siyasal olaylar çerçevesinde ahlaki belirsizlikler üzerinde durdu. Oxford, Balliol College’da öğrenim gördükten sonra 1926 yılında Anglikan Kilisesi’nden ayrılarak Katolikliği benimsedi.  Yayımlanan ilk yapıtı Babbling April (1925; Mırıldanan Nisan) adlı şiir kitabıydı. 1927 yılında The Times gazetesinde çalışmaya başladı. Daha sonra The Spectator dergisine sinema eleştirmenliği yaptı ve edebiyat sayfasını yönetti. En başarılı yapıtlarından biri olarak kabul edilen ve 1948’de sinemaya uyarlanan Brighton Rock (1938; Brighton Kayası), önceki gerilim romanlarıyla benzerlikler taşımakla birlikte, romanın başkişilerinin ahlaki davranışları daha derin bir bakışla ele alınmıştı. 1938’de dinsel baskı ve zulmün yaşandığı Meksika’yı ziyaret etti. Bu yolculuğun ardından en iyi romanı sayılan The Power and Glory’yi (1940; Güç ve Şan) yazdı. Birçok romanının yanı sıra hikâyelerini derlediği birkaç kitap, dört gezi kitabı, altı oyun, üç otobiyografi, iki biyografi ve dört çocuk kitabı bulunmaktadır.

Yorumlar

  1. Kitabı ne zaman okurum bilemedim ama 1000 kitap listeme ekleyeceğim. Teşekkürler öneriniz için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım sırası çabuk gelir ve sizde seversiniz. Keyifli okumalar, sevgiler

      Sil
  2. Bu kitabı bende okumadım ama yazınız ile ilgimi çekti. Öneri için teşekkürler. 😊

    YanıtlaSil
  3. bu yazarı çok okudum tabii ama bu kitabı değil galibaa :) filmlerini de kaçırmam uyarlanan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarı seviyorsanız bunu da okuyun bence çok iyiydi. Filmlerini bilmiyorum ama bu roman iyi film olabilir. Keyifli okumalar:)

      Sil
  4. Yazarın Zor Seçim kitabını okuyup beğenmiştim, bu da güzelmiş, elinize sağlık Gül Hanım, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci olarak Zor Seçim'i okuyayım o zaman:) öneri için teşekkürler Eren Hanım sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH