HARUKİ MURAKAMİ - Sputnik Sevgilim
Murakami’nin 1999 yılında yazdığı dilimize bu sene çevrilen bu romanı keyifle okudum... son günlerde hızla, elimden bırakamadan kitap okuyamıyordum, bununla o döngüyü kırmış oldum ve Murakami yine beni yanıltmadı... Bu okuduğum 11. Murakami romanı (geride okunmayı bekleyen bir tek Kadınsız Erkekler kaldı) hepsini sevdim ama içlerinde bazılarını daha çok sevdim... dolayısıyla romanları kendi içinde sıralıyorum ve bu roman ön sıralara yerleşemese de benim açımdan güzeldi... neden üst sıralara yerleşmedi derseniz çok düz ve ayrıntıdan yoksun yazmış, bunu 1Q84 için yazdığım yorumda anlatmıştım burada tekrarlamayacağım... karakterlerin özellikleri zayıf kalmış, müzik yok (romanda müzikten çok bahsediliyor kast ettiğim o değil, romanın okurken bir ritmi olur onu duyardım bunda o yok) velhasıl yazarın en iyi romanı değil tabii ki ama ben okuduğuma memnunum, şu günler için çok iyi geldi...
Kitap,
hayatını roman yazmaya vakfeden Sumire, üniversiteden arkadaşı (ismi belli
değil) ve Sumire’nin yanında çalıştığı Myu’nun aralarındaki aşk ilişkisi
çerçevesinde varoluş, yokluk, gerçeklik ve yalnızlık konularını işliyor... Murakami seviyorsanız okuyun derim...
Yazar: Haruki Murakami
Çevirmen : Ali
Volkan Erdemir
Sayfa Sayısı : 224
Basım Yılı : 2016
Yayınevi : Doğan Kitap
Sen benim bir parçamsın... Ben âşık oldum. Şüphe yok. Buz soğuktur, gül kırmızı. Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız. Ama artık dönüş yok. Kendimi bu akıntıya bırakmak dışında bir şey yapamam. Yanıp kül olsam da, yok olup gitsem de.
Japonya'dan bir Yunan adasına uzanan, üç kişiyi birbirine kenetleyen büyüleyici bir aşkın hikâyesi. Haruki Murakami'den düşlerinize sızacak bir roman...
Bu yaz en verimsiz okuyucu olduğum yaz oldu. Oysa bir zamanlar nasıl hızlı bir okuyucuydum. Blogda sağ taraftaki yazarlar listesinde çok sevdiğim yazarlar var. Bir gün Murakami'yi mutlaka okuyacağım.
YanıtlaSilSevgiler.
Makbule Hanım, bu yaz hakikaten çok olağanüstü günler yaşıyoruz, gerçi Türkiye'de bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum en kötüsü bu derken her zaman bu durumu boşa çıkaracak yeni bir olay oluyor... umarım ki bu son olsun... Murakami'den bir tane okumakta fayda var oldukça değişik yazıyor... yorum için teşekkür ediyorum, sevgiler:)
SilSon günlerde ülkemizde yaşananlardan ötürü bende pek bir şey okuyamıyorum:( Murakaminin senin önerinle tek eserini okudum. Bundan sonra da senin tavsiyene göre yazardan okuyacağım:)
YanıtlaSilMaalesef hepimiz aynı durumdayız Eralcim, iyi okumalar olsun, sevgiler:)
SilBen ise Haruki Murakami kitaplarından sadece Kadınsız Erkekler adlı kitabını okumuştum. Bana ikinci kitabını da siz önerebilirsiniz :)
YanıtlaSilKitap Güneşim, ben Murakami'ye yeni başlayanlara klasik olarak ''Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında'' romanını öneriyorum...onu bir deneyin... iyi okumalar, sevgiler:)
SilTeşekkür ederim :) Önerinize uyacağım :)
Silİyi okumalar, sevgiler:)
SilMurakami benim de sevdiğim yazarlardan, şimdiye kadar bir tek Uyku beni tatmin etmedi. Sputnik Sevgilim de okuma listemde. İşlerden fırsat bulursam okuyacağım inşallah :)
YanıtlaSilEsra Hanım, ''Uyku'' çok kısaydı daha ne oluyor demeden bitti, tek başına bir kitap olarak basılması pek de olmamış aslında diğer öykülerin arasına eklenebilirdi bana göre... teşekkürler, sevgiler:)
SilMerhaba sevgili Gül ;
YanıtlaSilEn son okuduğum Kafka Sahilde hala yorumumu yazacağım bekliyor . Zira ondan sonra Örümcek Ağındaki Kız da bitti ama nedense sadece kitap değil bilgisayar başına geçmek için bile kuvvet bulamıyorum son zamanlarda ...
Enerji düşüklüğü sanırım .
Ama Murakami son kitabı mutlaka beni bekleyen kitap yığınım bitsin alayım diye düşünenlerdenim . Zira bekleyen en az iki Murakami kitabım var ....
Ama ilk 1Q84 ile tanıştım ben Murakami ile ... İş yeri yolunda , Antalya seyahatimde plajda gezmişliğim var :)
Anlatımına sağlık sevgili arkadaşım ...
Güzel günler diliyorum
Didemika merhaba, o kalın kitabı ordan oraya nasıl taşıdınız? ben kucağımda zor tutuyordum:) Kafka'da muhteşemdir :) millennium serisinden de ilk kitabı çok sevmişimdir... aslında kitapları bitirip daha doğrusu azaltıp almak en iyisi de ben bir türlü yapamıyorum... sıcak yorumunuz için çok teşekkür ederim, sevgiyle kalın:)
Silmurakami 1Q84 ile tanıştım ama sanırım sonra sadece 1 kitabını daha okuyup acaba diye bıraktığım yazar , ama 1 tane daha okuma istemiyorum desem yalan :D ne güzel eski moda dönebilmek , darısı başımıza :D
YanıtlaSilEylem hanım, bu kitaplık eski halime dönebildim ama bakalım devam edecek mi? ben de bayağı merak ediyorum:) darısı başınıza hakikaten, sevgiler:)
Silmurakami en sevdiklerinden yani. benim hermann hesse okumam gibi. henüz havasına giremedim murakaminin. o müzik evet ya var öle bişi :)
YanıtlaSilEvet öyle:) hepimizin birkaç favorisi oluyor doğal olarak:)
SilBir kaç cümleyle çok güzel anlatmışsınız kitabı, benim için de keyifli ama ön sıralarda olmayan bir romandı, sevgiler:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Eren Hanım, sevgiler:)
Silkitaptaki hiçbir olayin çözumlenmemesi sizi de rahatız etti mi? Acaba Sayfamda yanlis mi yorumladim diye dusndum de
YanıtlaSilMurakami'de olayların açık bırakılması çok klasik bir durumdur, hemen her kitabında vardır... çoğu japon yazar da kitabın sonunu okuyucuya bırakır... ben bu durumdan rahatsız olmuyorum ama bu kitabında konunun çoğu Sumire'nin yokolması üzerine kurulu olduğu, birazda polisiye gibi göründüğü için siz bir sonuca ulaşmalı diye düşünmüşsünüz neden yanlış yorumlama olsun :) keyifli okumalar olsun:)
SilGaliba Murakami'de en sevdiğim özelliklerinden biri bana bırakması hikayeyi. Cümle aralarını bana bırakıyor, ben tamamlıyorum ruh halime göre ama bu kitap farklı. Ortada sanki burada bitirmeyeyim deyip polisiye haline getirmiş ondan sonra sıkılıp bir anda bitirmiş gibiydi. Son sayfalarda sıkıntıdan ölcektim.
SilMurakami'nin çok sayıda kitabı var hepsi her zaman beklentimizi karşılamıyor:) yorumunuz için teşekkür ediyorum sevgiler:)
Silokuyamama döneminde el atayım ben bu kitaba o zaman:)
YanıtlaSilMurakami seviyorsanız okuyamama zamanları için ideal:)
Sil