JULES VERNE - Mişel Strogof
Çocukluğumun
muhteşem yazarı Jules Verne’den çok sayıda kitap okudum ama bu romandan sevgili ‘’Kitap Eylemi’’ sayesinde haberdar oldum, hemen aldım ama ancak okuyabildim...
Bu roman nasıl iyi geldi anlatamam, çok keyifli bir okuma oldu... eski dostlar her zaman iyidir...
Sibirya’da
Tatar İsyanı sırasında telgraf hatları kesildiği için Çarın ulağı Mişel Strogof
Moskova’dan İrkutsk’a (5523 km) Çarın bir talimatını götürmek üzere yola
çıkar... bu tehlikeli ve uzun yolculukta kimliğini gizleyerek atla veya
yürüyerek bu güç görevi tamamlamak zorundadır... yolda karşılaştığı genç Nadya ve
iki gazeteci ile zaman zaman kader birliği içinde tüm Sibirya’yı kat ederler...
çetin doğa koşulları ve isyancılarla dolu macerayı okuruz...
Detaylı
ve sürükleyici bir anlatımı olan bu romanı herkese öneririm, kaçırmayın
okuyun...
Yazar: Jules Verne
Çevirmen : Nihan
Özyıldırım
Sayfa Sayısı : 576
Basım Yılı : 2013 (3. Baskı)
Yayınevi : İthaki
1800'lerin ikinci yarısında Rus Çarlığı... Bir yanda istilacı Tatar birliklerinin başındaki zalim Feofar Han, bir yanda Tatarların işbirlikçisi eski Rus subayı hain İvan Ogaref, diğer yanda ise Sibirya'nın zorlu yollarında ilerlemeye çalışan bir genç kız, istilayı izlemeye gelen iki Avrupalı gazeteci, Sibirya'nın uzak bir köşesinde mahsur kalmış grandük ve çar tarafından görevlendirilen, bütün ülkenin kaderinin bağlı olduğu bir ulak: Mişel Strogof...
Mişel Strogof bütün iletişim imkanlarının kesintiye uğradığı bir ortamda Sibirya'yı baştanbaşa geçerek Moskova'dan İrkutsk'a hayati bir haber taşımakla görevlidir. Bir yandan doğanın yarattığı engellerle diğer yandan istilacı düşmanlarla başa çıkmak zorundadır.
Jules Verne, çarın ulağının başından geçenleri anlatırken hem bir kahramanlık destanı, hem bir yol hikayesi, hem de bir tarihi roman sunuyor bizlere; okuyucuyu Sibirya coğrafyasında gezdirirken Avrupalı gazetecilerin ağzından Rus Çarlığı'nın yerel halklarla ilişkilerine dair fikirlerini aktarıyor, kahramanın görev bilinciyle duygusal dünyası arasındaki çelişkilerin analizini yapmayı da ihmal etmiyor.
Jules Verne: 1828’de Fransa’nın Nantes şehrinde doğdu. Hukuk öğrenimi için Paris’e gittikten sonra tiyatroya duyduğu ilgi derinleşti. İlk oyunu yayımlandıktan sonra, babasının tüm baskısına karşın içindeki sesi dinleyip yazar olmaya karar verdi ve tam anlamıyla edebiyata yöneldi. Kütüphanede uzun saatler geçirerek engin bir bilim ve özellikle de coğrafya birikimine kavuştu. Öne çıkan eserleri arasında İki Yıl Okul Tatili, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Balonla Beş Hafta gibi romanlar bulunan yazarın “klasik” mertebesine yükselen eserlerinin çoğunluğunun genellikle 1860-1890 yılları arasında yayımlandığı görülürken, 1905’teki ölümünden sonra keşfedilip yayımlanan eserleri de mevcuttur. Mary Shelley ve H. G. Wells gibi isimlerle birlikte bilimkurgunun öncülerinden kabul edilen Verne, ardından gelen birçok usta bilimkurgu yazarına ilham veren bir külliyat bırakmış, bu ustalardan biri olan Ray Bradbury de bu etkileşimi şu cümleyle ifade etmiştir: “Hepimiz, öyle ya da böyle, Jules Verne’in çocuğuyuz.”
duymadım hiç okunur tımams :)
YanıtlaSilJules Verne seviyorsanız mutlaka okuyun:)
Silaa ismim geçmiş ki
YanıtlaSil, nasıl mutlu oldum anlatamam , beğendiğinizi duymak ise paha biçilemez :D sevgiler...
Ne demek Eylem Hanım asıl ben çok mutlu oldum:) iyi ki öğrenmişim o kitabı sizden, çok iyi geldi, sevgiler:)
SilDr Ox un deneyi.... Çok keyifliydi İlk fırsatınızda söyle bir kaç saatte okuyun bence
YanıtlaSilBahsettiğiniz kitabı bilmiyordum not ettim teşekkürler:)
Sil