GEORGE ELIOT - MIDDLEMARCH Taşra Hayatı Üzerine Bir İnceleme
George
Eliot (asıl adı Mary Ann Evans) 1819’da Warwickshire’da doğdu,
gittiği yatılı kız okullarında Hırıstiyanlığın katı dini
inanç ve ahlaki kuralların aşılandığı bir eğitim gördü.
Annesi 1836’da ölünce, babasına bakmak için okulu bıraktı.
Mary Ann okulda Fransızca ve İtalyanca öğrenmişti, babası
okumayı çok seven kızına evde özel Latince ve Almanca dersi
aldırdı. Babasının ölümünün ardından Avrupa’yı dolaştı
ve sonunda Londra’ya yerleşti. 1851’de Westminster Review’nun
önce yazarı, sonra da editörü oldu. Artık edebiyatın ünlü
simalarının olduğu bir çevredeydi. Bu çevrede George Henry Lewes
ile tanıştı, Lewes’in 1878’deki ölümüne kadar birlikte
yaşadılar. Eliot’ın ilk öyküleri "Blackwood’s
Magazine"de yayımlandı. İlk romanı Adam Bede büyük beğeni
topladı. Psikolojik çözümleme yöntemini geliştiren Eliot, kadın
yazarların romantik romanlarla tanındığı bir çağda ciddiye
alınmak için “George Eliot” müstear adını kullandı. İlk
romanının ardından sırasıyla "Kıyıdaki Değirmen",
"Silas Marner", "Romola", başyapıtı
"Middlemarch" ve "Daniel Deronda" yayımlandı.
Eliot, Lewes’in ölümünden sonra, 1880 yılında arkadaşı John
Cross’la evlendi. Birkaç ay sonra da hastalanarak öldü.
Yukarıda
özgeçmişini gördüğünüz George Eliot'un başyapıtını çoook
uzun zamandır okumak istiyorum ama bir türlü olmadı, ocak ayında
YKY'nin (daha önce Nora Kitap'tan çıkmış) yayımladığını
görünce zamanı geldi diye düşündüm... roman Kazım Taşkent
Klasikleri'ne dahil, birinci hamur kağıda basılmış, pırıl
pırıl, sadece okumak değil dokunmak bile çok hoş bir his
veriyor... gerçi dokuz yüz küsur sayfa ve kaliteli baskı kitabı
oldukça ağır hale getirmiş, elinizde tutmak biraz güç oluyor
ama benim gibi gıcır gıcır yeni kitap meraklısıysanız ağır
olması bir önem arz etmiyor...
G.
Eliot bu romana 1869 yılında başlamış, 1871-1872 yıllarında
tefrika olarak yayımlamış... İngiliz romancılığında en
önemli kitaplardan biri olarak kabul edildiğini, Virginia Woolf'un
''tüm kusurlarına rağmen yetişkinler için yazılmış az
sayıdaki romanlardan biri olan muhteşem bir kitap'' diye
tanımladığını, Henry James'in ''ayrıntılar bakımından bir
hazine'' dediğini, Ünal Aytür'ün önsözünden öğreniyoruz...
Benim
açımdan en güzel yanı ise; Eliot'un, muhteşem bulduğum İngiliz
romanının babası Henry Fielding'den bahsettiği kısımdı:
''Kendisine ısrarla tarihçi diyen ve yüz
yirmi yıl önce ölme mutluluğuna erişerek, bugün hayatta olan
biz küçük insanların ancak koskoca bacaklarının altında
dolaştığımız dev yazarlar arasına katılmış bulunan büyük
romancı, kitabının en taklit edilemeyecek ve kendisinin en sevdiği
kısımlarının, birbirini izleyen fasıllara yazdığı başlangıç
bölümleri -özellikle de bu bölümlerdeki konu dışı uzun
sözler- olduğunu söyler; yazarımız buralarda, sanki iskemlesini
sahnenin önüne çekmekte ve o güçlü, güzel İngilizcesinin tüm
rahatlığı içinde bizlerle sohbet etmektedir. (........) Dünyaya
geç gelmiş bulunan biz tarihçiler, romanlarımızda Fielding'i
örnek alıp ağır ağır onun izinden yürüyemeyiz; öyle
davranırsak; bizlerin sohbeti kulağa, portatif bir iskemlenin
üstündeki bir papağan kafesinden konuşurmuş gibi, sığ ve
yapmacık gelecektir. En azından ben, kaderin belli bir kaç kişi
için ördüğü ağları bir bir çözerek, bunların nasıl
dokunduklarını, ipliklerin nasıl iç içe geçtiklerini göstermek
amacıyla o kadar çok şey yapmak zorundayım ki, elimdeki ışığın
tüm gücünü ortak bir ağın üstünde toplamam, hayat denen şeyin
tüm ilginç yönlerine yaymaktan kaçınmam gerekiyor.
(syf:179-180)'' bu romanda Eliot, anlatıcısı
yardımıyla aralara girerek açıklamalar yapıyordu, Fielding'in ki
çok başka mükemmellikteydi tabii ama bu kitaptakinden de memnun
kaldım...
Gelelim
konuya; hayali bir kasabada 1829-1832 yılları arasında geçiyor,
kadınların statüsü/hayalleri, evliliğin doğası/eşlerin
uygunluğu ile birbirlerinden beklentileri, idealizm, kişisel çıkar,
din, ikiyüzlülük, siyasi reform ve eğitim ana başlıklar olmak
üzere birbirleriyle kesişen dört ayrı hikaye üzerinden
anlatılıyor... Tarihi olaylardan (1832 Reform Yasası) bahsediyor, demiryollarının döşenmesi/buna karşı çıkanlar ile tıptaki gelişmelere açık
olan ve bunun için çabalayan doktorlarla, değişimi istemeyenler
arasındaki mücadeleye yer veriyor... ayrıca tam o zamanda kolera salgını var bu kadar isabet olur ne diyeyim...
Çok
uzun olmasına, ağır işlemesine rağmen romanı çok sevdim
(Dorothea'yı daha çok sevdim) ve keyifle okudum... İngiliz
romanlarının içine gömülüp uzun uzun okumayı seviyorum hele bu
tatsız günlerde çok başka bir dünyada olmak iyi geldi... tek
eksik yan olarak söylemem gerekirse; doğa/mekan tasviri çok az ve
yetersizdi, İngiliz toplumu içerisinde bulunduğumu hissettim ama
İngiltere'de olduğumu hayal edemedim, sanki herhangi bir yerde
geçiyor gibiydi... sonuç olarak ben çok beğendim kaçırmayın
okuyun derim...
Yazar: George Eliot
Çevirmen:
Ünal Aytür
Özgün
Adı:
Middlemarch
Sayfa
Sayısı: 952
Basım
Yılı: 2020
Yayınevi:
YKY
Kendi döneminde kadınların hapsolmaya zorlandığı fantezi dünyası yerine sıradan insan hayatının karmaşasını gözler önüne seren George Eliot, İngiliz edebiyatının başyapıtlarından biri olan Middlemarch’ta bireysel trajediler, küçük başarısızlıklar, küçük zaferler, sıkıntılı evlilikler ve seçimlerin önemi gibi meselelerle aslında sadece bir kasabanın sakinlerine değil, tüm insanlığa ışık tutuyor.
Umutsuz bir evlilik yapan Dorothea, yanlış seçimlerinin bedelini ödeyen genç doktor Lydgate, kimsenin sevmediği Bulstrode, hayal kırıklıklarıyla savaşan Fred Vincy ve daha nicesi. İdealizmin, hayal kırıklıklarının, aldatılmanın, sadakatin, engelleri aşmaya çalışan evliliklerin klasikleşen romanı Middlemarch’ı Ünal Aytür’ün özenli çevirisiyle yayımlıyoruz.
her zaman ki gibi mükemmel bir makale
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilAh ah, gerçekten de öyle tatsız günlerdeyiz ki, ben de bur dunyaya gömülmek istiyorum. Baudrillard ve jung okuyordum ama en iyisi boyle bir romana gömülmek galiba. Ya da fantsstik bir maceraya. Şu ülkeden ve dunyadan bıktım.
YanıtlaSil😒
Kurgu dışı okumalar bugünkü halimiz ile ilgili olsalar bile insanı rahatlatmıyor hatta daha da irkiltiyor gibi, o yüzden kurgu eserler iyi gidiyor. Fantastikte iyi fikir:) teşekkürler, sevgiler:)
SilHaklısınız, bu kötü ve can sıkıcı günlerde böyle bir romana gömülüp başka bir dünyaya göç etmek güzel olabilir. Okuma listeme ekledim, en kısa zamanda alıp okuyacağım. Elinize sağlık.
YanıtlaSilKeyifli okumalar, umarım seversiniz:) teşekkürler.
SilSelamlar sizleri takipteyim sizde son yazıma yorum yapıp takip ederseniz çok ama çok mutlu olurum :)
YanıtlaSilYazınıza bakacağım, teşekkürler
Silİyi geceler Gül Hn.
YanıtlaSilYKY'ye her indiğimde görüyorum ve elim gidip gidip geri gidiyor. :)
Önceliğimi Niteliksiz Adam'a vermek istiyorum :)
Ve bu serinin baskısını bende çok seviyorum.
Merhaba Gülşah Hanım, bende öncelikle Céline'den Gecenin Sonuna Yolculuk'u alırım diye düşünüyordum (bir ara Niteliksiz Adam'a da baktım ama neden bilmem sonradan vazgeçtim) ama birden Middlemarch'ı bastılar benim listem değişiverdi. Sizin için de sırası gelecektir. Baskı hakikaten çok iyiydi pırıl pırıl. Keyifli okumalarınız olsun. Sevgiler:)
Sil"Gecenin Sonuna Yolculuk" müthişti. Bakalım bu sene listemdeydi. Ama evde olma durumları listeyi değiştirtti. Hatta arada aradığım kitapların pdfi varsa indirip onları okuyorum.
Sil2-3 sene öncesine kadar 60 kitap stoğu ile gidiyordum azaltmaya karar verdim iyi oldu ama bu salgına çok az kitapla yakalandım hiç mutlu değilim. Ekrandan hiç okuyamıyorum (uzun blog yazılarını bile okuyamıyorum) internetten kitap almayı da sevmiyorum ama bu iş uzarsa gerekecek gibi duruyor:( Neyse bütün dünya bir hastalıkla uğraşırken tüm derdimiz bu olsun:) Sağlıklı günler, keyifli okumalar:)
SilBende her ay 3-5 kitap alıyorum çoğalmasın bekleyen kitaplarım diye. Başta okuyamıyorsum bende ama alıştım telefon ya da tabletten okumaya. Birde çoğu kitabımı netten alıyorum, ciddi fiyat farkı oluyor. Ama ah işte o alışkanlıklarımız yok mu?
SilUzun yazıların bende özetini okumaya çalışıyorum. Mesela sizinde yazılarınızda önceliğim, sizin kendi kitap yorumunuz oluyor. Çünkü yazar hakkında detaylar her yerde oluyor.
Sağlıklı günler :)
Ben uzun olunca okuyamadığım için kendi yazdıkları mı da çok uzatmak istemiyorum, bazı kitaplarda biraz daha fazla detay vermek gerekiyor ama mümkün olan en kısa haliyle yazmak istiyorum. Yazar ve arka kapak yazıları konusunda haklısınız, ben onları bütünlük sağlasın diye ilave ediyorum. Çok hoş bir sohbet oldu teşekkür ediyorum, sevgiler:)
SilBende teşekkür ederim anlayışınız için. Aslında kararsız kalmıştım bunu yazarken, ama uzun zamandır yorumlaştığımız için de yazmak istedim. Gerçekten de sizin kitap yorumlarınız kendi adıma benim için değerli. Öyle güzel ifade ediyorsunuz ki. Ama bazen diğer detaylar çoook uzun oluyor ve es geçiyorum.
SilHoş sohbet için bende teşekkür ederim, iyi geceler 🍀
Ne demek hiç kararsız kalmayın, hepimiz aklımızdakileri açık açık ifade edebilmeliyiz. Güzel sözleriniz için de ayrıca teşekkür ediyorum. İyi geceler.
SilElimde okunmayi bekliyor elimde, cok güzel anlatmissiniz elinize saglik Gul Hanim:)
YanıtlaSilUmarım sizde seversiniz Eren Hanım, çok teşekkürler, keyifli okumalar:)
Silhımms duymadım herhalde, okuyayım bunu :)
YanıtlaSilİngiliz Klasiklerini seviyorsanız eğer iyi bir seçim:)
SilBen de Yky den okudum.bloga da yazdim bugün yarın yayımlarım herhalde Muhtesem bir eserdi iyi ki okumuşum dediklerimden oldu
YanıtlaSilHemen bakacağım yorumunuza. Keyifli okumalar, sevgiler.
Sil