ISABEL ALLENDE - Canım Sevgilim Inés

         29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu ve Daim Olsun...

Yukarıda görüldüğü üzere Isabel Allende bu kitabında gerçek bir karakteri anlatıyor... yazarın notunda kurguladığı kısmın çok fazla olmadığını okuyoruz, kitabın sonuna da detaylı bir kaynakça eklemiş...

1507 yılında doğan Inés Suárez çok güçlü, ne istediğini bilen, çok çalışkan bir kadın... karakterinin ve yeteneklerinin çok iyi olduğunu düşünmeme rağmen, hayatına ve başardığı işlere inanamadım... olağanüstü bir hayatı olmuş, 16. yüzyıl düşünüldüğünde başardıkları iyice inanılmaz geliyor... ''Biz İspanyollar Yenidünya'ya ayak bastığımız gün bu kültürlerin sonu gelmiş oldu. Başlangıçta bizleri iyi karşılamışlardı. Duydukları merak ihtiyata galebe çalmıştı. Altının, yani kendilerinde bol bol bulunan o yumuşak yararsız madenin, denizden çıkan bu koca sakallı acayip adamların hoşuna gittiğini görünce, avuç avuç armağan ettiler onlara. Ama çok geçmeden bizim o doymak bilmez iştahımız ve o müthiş kibrimiz onlar için tehlikeli olmaya başladı. Hem de nasıl! Askerlerimiz kadınlarını taciz ediyor, evlerine girip izin almadan canlarının istediğini alıp götürüyor, karşı koymaya cesaret edeni bir kılıç darbesiyle öbür dünyaya yolluyorlar. Daha yeni geldikleri bu toprakların denizin ta öte yanında yaşayan bir hükümdara ait olduğunu iddia edip, yerlilerin çapraz bitiştirilmiş iki sopaya tapınmalarını istiyorlar. (syf:65)'' 

''O uğursuz Aralık ayı Mapuçe ayaklanmasının başlangıcı olmuştu, kırk yıldır bitmeyen, daha da ne zaman biteceği belli olmayan, kıran kırana bir savaş bu; tek bir yerli ve tek bir İspanyol hayatta kalana kadar kan akmaya devam edecek. Onlardan nefret etmem gerekirdi, Isabel, ama yapamıyorum. Onlar benim düşmanlarım, oysa ben onlara hayranlık duyuyorum; onların yerinde olsaydım, bende ülkem uğruna savaşarak ölürdüm, tıpkı onların öldükleri gibi. (syf:376)''

Inés'e hayran oldum, muhteşem bir kadınmış, Şili'nin yerli halkı Mapuçe'lerde çok özel insanlarmış... bu kitabı muhteşem bir kadının hayatı olarak da okuyabilirsiniz, bir ülkenin tarihi olarak da, insanoğlunun acımasızlığı ve vahşeti olarak da... çok çok sevdim kaçırmayın mutlaka okuyun...

Yazar: Isabel Allende

Çevirmen: İnci Kut

Özgün Adı: Inés del alma mía

Sayfa Sayısı: 394

Basım Yılı: 2019 (3. Baskı) 2009 (1. Baskı)

Yayınevi: Can

“Herhalde meydanlara benim heykellerimi dikecekler, adımı taşıyan sokaklar ve şehirler olacaktır, aynı Pedro de Valdivia ve diğer fatihler gibi, ama erkekleri dövüşürken kasabalar kuran yüzlerce yiğit kadın unutulup gidecektir.” Bu sözlerin sahibi Inés Suárez, İspanya’nın Extremadura kentinden mütevazı bir terzi kızdır. Çapkın kocası Malagalı Juan, şan ve şeref hayalleriyle Atlantik’in öte yanındaki yeni İspanyol sömürgelerine gidince, onu bulmak umuduyla o da Yenidünya’ya yelken açan bir gemiyle yola çıkar. Gerçi Amerika’da kocasını bulamaz ama Peru fatihi İspanyol kumandan Pizarro’nun subaylarından Pedro de Valdivia ile tutkulu bir aşk yaşayacak, inanılmaz tehlikeleri cesaretle göğüsleyerek onun yanında Şili’nin fethine katılacaktır.

Isabel Allende’nin usta kaleminden çıkan, belgelere dayalı bu destansı roman, tarihin unutulmaz bir dönemindeki şiddet ve acımasızlığın yanı sıra aşk ve fedakârlık öykülerini harmanlarken, gerçek olayların en başarılı kurgulardan bile daha şaşırtıcı ve bir o kadar da sürükleyici olabileceğini kanıtlıyor.