TANGUY VIEL - Ceza Kanunu, 353. Madde

Ceza Kanunu, 353. madde: Kanun hakimlere ikna olma yöntemleri konusunda hesap soramaz, bir kanıtın geçerliliğini ve yeterliliğini belirleyecek kuralları onlara dayatamaz; onların sessizlik ve tefekkür içinde kendilerini sorgulamalarını ve vicdanlarının samimiyeti içinde nasıl bir izlenim edindiklerini, suçluya karşı gösterilen kanıtları ve onun savunma araçlarını, bunların nedenlerini aramalarını buyurur. Kanun onlara sadece, görevlerinin bütün kapsamını ölçecek şu soruyu sorar: Samimi biçimde inandınız mı? (syf:131-132) şeklindeymiş... Martial Kermeur'un davasında hem işlenen suçu hem de sonucu adım adım okuyoruz...

Konunun ana hatları aşağıda anlatılıyor; ben daha çarpıcı ve etkileyici bir konu (bizde vaka-i adiyeden sayılan dolandırıcılıklardan biriymiş) beklemiştim onu pek bulamadım... neden olduğunu tam olarak çözemedim ama zor okunuyordu (lafı çok dolandırıyordu diyebilirim), dolayısıyla anlatımını sevmedim... sadece kanun maddesini ilginç buldum ama subjektif yönü çok tehlikeli geldi... sonuç olarak bana pek bir şey vermeyen bir okuma oldu...


Yazar: Tanguy Viel

Çevirmen: Mehmet Emin Özcan

Özgün Adı: Article 353 du Code Pénal

Sayfa Sayısı: 132

Basım Yılı: 2020

Yayınevi: İletişim


Tanguy Viel, bir cinayetin altında yatan kişisel ve toplumsal sorunları, bunların nasıl kesiştiğini masaya yatırıyor.

Bir hâkimin önünde, Martial Kermeur, kazanma umudu olmadan, emekliye ayrılmadan önce son kez masaya oturmuş bir krupiye gibi dağıtıyor kartları ve kendisini cinayet ânına getiren olaylar zincirini anlatıyor: biten evliliği, oğlunun velayeti, mesleki sorunlar…

Bunlardan daha önemlisi, kendi halindeki bir Fransa kasabasını Saint-Tropez’e, lüks bir tatil merkezine dönüştüreceğini söyleyerek insanlara umut veren Antoine Lazenec’in gelişi… Bir insanın tüm birikimini deniz manzaralı güzel bir ev projesine yatırması makul görünebilir. Peki ya proje bir türlü tamamlanmazsa?

Ceza Kanunu, 353. Madde bizi suçun tanımını yeniden düşünmeye iten bir kara-roman.

“Her şey bulanık; kasabayı sarıp sarmalayan ve romanın her yanına sinen bir sis var gibi. Ama sonra, cinayetin rotası bir kapkaralığın içinden ağır ağır, bizi meraktan kıvrandırarak beliriyor ve sebepler anlaşılıyor.” The Minneapolis Star Tribune

Tanguy Viel

1973’te Fransa’nın Brest kentinde doğdu. İlk kitabı Le Black Note 1998’de yayımlandı. Cinéma (1999), L’Absolue perfection du crime (2001), Paris-Brest (2009) ve La Disparition de Jim Sullivan (2013) gibi kitaplarıyla tanındı. Fénéon ve Edebi Yetenek ödüllerini kazandı. Ceza Kanunu, 353. Madde RTL-Okuma büyük ödülü ve François Mauriac ödüllerine değer görüldü.

Yorumlar

  1. neyse ki kısaymış Gül Hanım, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle:) çok teşekkür ederim Eren Hanım, size de keyifli okumalar:)

      Sil
  2. paylaşım için teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. yani bir dava anlatılıyor, keyifli gibi durmuyo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani anlatımını sevseydim belki daha iyi olabilirdi. Teşekkürler:)

      Sil
  4. Merhaba! Yayınlarınızı okudum ve çok beğendim. Bloğunuzu takipteyim. Sizide bloğuma davet ediyorum davetimi kırmaz gelirseniz çok mutlu olurum.

    Blog adresim: https://yusufakmann.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii hemen blogunuza bakıyorum. Teşekkürler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH