GONÇALO M. TAVARES - Babasını Arayan Yüzyılında Kayıp Bir Kız


Şimdi geldik benim için gizem niteliğini hala koruyan Gonçalo M. Tavares'e; hem yazarı pek sevemiyorum, hem de dilimize çevrilen bütün kitaplarını sektirmeden okuyorum ve bu durumu bir türlü anlamlandıramıyorum... ki bu neredeyse hiç başıma gelmez daha ilk cümlelerden yazarı/kitabı sevip/sevmediğime karar veririm ve sevmezsem de devam etmem... ama Tavares'te öyle olmuyor, bu 5. kitap ve hala karar veremedim, eğer okumazsam da çok önemli bir şeyler kaçıracakmışım hissine kapılıyorum ve yayımlanır yayımlanmaz okumaya koyuluyorum... durum ila nihaye böyle devam edecek gibi...

Gelelim romana; başlangıçta Down sendromlu kaybolmuş küçük bir kızın babasını aramasıyla başlıyor, Marius, Hanna'nın babasını bulmak için etraftaki herkese soruyor, Hanna'yı bu tip çocuklara eğitim veren bir kaç okula götürüyor ama kimse onu tanımıyor ve Hanna babasının Berlin'de olduğunu söylediği için birlikte Berlin'e gidiyorlar... başlangıç Down sendromunun özelliklerine yoğunlaşmış ve babayı aramakla ilgiliyken, Berlin'e geldikten sonra Yahudi Soykırımına (kapak çok uygun olmuş) ve 20. yüzyılın korkunçluğuna evriliyor ve karşılarına çıkan kişilerle giderek karmaşıklaşıyor...

Yazarın aslında ne anlatmak istediğine yine pek emin olamadım  ama Hanna ve Marius'u sevdim, ''Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek''le birlikte bu da sevdiğim romanlarından biri oldu... herkese hitap eder mi bilmiyorum ama yazarı seviyorsanız (veya benim gibi büyüsüne kapılmışsanız) okuyun derim... 

Yazar: Gonçalo M. Tavares

Çevirmen: İmren Gökçe Vaz de Carvalho

Özgün Adı: Uma menina está perdida no seu século à procurado pai

Sayfa Sayısı: 200

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: Kırmızı Kedi


Çağdaş Portekiz edebiyatının en üretken kalemlerinden Gonçalo M. Tavares’ten karın boşluğuna inen yumruk gibi bir kitap, Babasını Arayan Yüzyılında Kayıp Bir Kız.

Marius adlı “kaçak” bir adam bir gün şehrin ortasında, elinde küçük kartlar olan 14 yaşında Down sendromlu bir kızla karşılaşır. Kızın etrafında kimse yoktur ve belli ki kayıptır. Kısa süre sonra anlaşılacaktır ki, Hanna adlı bu kız Berlin’deki kayıp babasını aramaktadır. Kaçak Marius ister istemez Hanna’ya bu arayışta yardımcı olacaktır. Berlin’e gitmek üzere yola çıkarlar, yol boyunca karşılarına çıkan birbirinden ilginç insanlar ise onları asıl aradıklarından bambaşka bir noktaya getirecektir. Karşılaşılan her insan, geçmişte yaşananlara dair bir metafor ve önlerine çıkan her gerçek, ayrı bir imgeye dönüşecektir.

Okurların Kudüs, Beyefendiler, Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek gibi romanlarından aşina olduğu üzere Tavares, yine küçük küçük oyunlar kurarak toplumsal, hatta evrensel hafıza meselesini kurcalıyor bu kez. İlk satırından son noktasına kadar bu çiğ çağın vicdanlı insanlarına sesleniyor.

Portekizli yazar Gonçalo M. Tavares 1970 yılında Luanda/Angola'da doğdu. 2001’de yayımlanan ilk kitabını romanlar, şiir kitapları, tiyatro oyunları ve çeşitli anlatılar takip etti. Kudüs romanıyla 2004 yılında LER/Millenium-BCP Ödülü’nü, 2005’te 35 yaşından genç yazarlar için verilen José Saramago Ödülü’nü, 2007’de Portugal Telecom Ödülü’nü (Brezilya), 2008’de Trieste Uluslararası Ödülü’nü (İtalya) aldı, 2009’da Cevennes Ödülü’nde en iyi Avrupa romanı adayıydı. Aprender a rezar na Era da Técnica kitabıyla 2010 yılında Fransa’da bugüne kadar Salman Rushdie, Elias Canetti, Robert Musil, Orhan Pamuk, John Updike, Philip Roth, Gabriel García Márquez ve Colm Tóibín gibi isimlere verilmiş En İyi Yabancı Kitap Ödülü’nün sahibi oldu, Femina Étranger ve Médicis ödüllerine de aday gösterildi, Grand Prix Littéraire du Web Cultura’da Özel Jüri Ödülü’nü aldı, yapıt en son 2013’te Uluslararası IMPAC Dublin Ödülü adayları arasındaydı. O Senhor Kraus e a politica kitabı ile 2011 Avrupa Edebiyat Ödülü’nün Fransa’dan sahibi oldu. Portekiz Yazarlar Cemiyeti’nin En İyi Kurgu Anlatı Ödülü’nü 2010’da Uma Viagem à Índia romanıyla aldı, 2011’de Portekiz Yazarlar Birliği’nin Roman ve Novella dalında Büyük Ödülü’nü kazandı. 2013’te Joseph Walser’in Makinesi romanıyla Hollanda’da Europese Literatuurprijs, ABD’de En İyi Çeviri Roman Ödülü’nün yanı sıra 2015’te Fransa’da Jean-Monnet Avrupa Edebiyatı Ödülü adayları arasında gösterilmiştir. Son derece üretken bir yazar olan Tavares’in 36 dile çevrilen kitapları 51 ülkede yayımlanmaktadır. Yazar Lizbon’da yaşıyor ve epistemoloji dersleri vermeye devam ediyor.

Yorumlar

  1. Okuru fazlasıyla merakta bırakıp, tahrik eden bi yazı, üstelik Henry Fielding'in 2 ciltlik Tom Jones adlı kitabını bu blogda görüp almış ve hâlâ okunmayanlar bölümünde bekleten bir okur için:) Tanımadığım bir yazar ve ilgimi fazlası ile çekti, bir kitabını alacağım kesin; artık bu mu olur başkası mı, şimdilik o belli değil:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok değişik bir yazar orası kesin. Kudüs, Teknik Çağında Dua Etmeyi Öğrenmek veya bu son kitaptan birini seçin derim. Tüm kitaplarının tanıtımı blogumda var umarım seçimde faydası olur. Tom Jones için keyifli okumalar:) teşekkürler.

      Sil
  2. bir deneyim bu yazarı mademsi, vikinglerden sonraaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam:) Vikinglerin polisiye kısmı da Kareler ve Sayfalar blogunda (http://karelervesayfalar.blogspot.com) var haberiniz olsun. Keyifli okumalar, sevgiler.

      Sil
  3. Bazı yazarların böyle bir büyüsü oluyor.... Kalemimin gücüymus gibi gelir bana bunu hissettiren yazarların....
    Hiç duymamıştım yazarı... Bu aralar klasiklerden gidiyorum, ozl misin başka yazarlar görmeyi. Sevgiler, selamlar 💐💫

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, çok haklısınız:) Klasik turu bitince değişik bir yazar denemek isterseniz bir bakın:) sevgiler

      Sil
  4. Yazarı bilmiyordum, kitabın konusu dikkat çekici. Aklımda bulunsun bu da, farklı yazarları bize tanıttığınız için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  5. Babasını arayan yüzyılında? Anlamadım. Burada bir gariplik yok mu? Daha oradan takıldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız bende takıldım buna ama tam emin olamadığım için yukarıya yazmadım konuyu çok uzatacaktı, umarım biri sorar da açıklamaya çalışırım diye düşündüm. Size çok teşekkür ediyorum tam isabet oldu:) Şöyle bir durum var; özgün adını çevirttiğinizde '' Yüzyılında kaybolmuş bir kız babasını arıyor'' şeklinde çıkıyor. Kitabın başlığı '' Babasını Arayan, (virgül) Yüzyılında Kayıp Bir Kız'' şeklinde olmalı o zaman mantıklı oluyor ama virgülü koymak unutulmamış olabilir. Çünkü aynı zamanda Yüzyıl liderini de (bir anlamda babasını) arıyor olabilir. Çifte anlam var gibi de düşündüm ama hiçbir şeyden emin değilim. Zaten yazarın tüm kitapları böyle, çık işin içinden çıkabilirsen durumu oluyor. Ama ben kapıldım bir şekilde devam ediyorum. Umarım bu açıklama size anlamlı gelmiştir. Sevgiler:)

      Sil
    2. Bir ekleme: ikinci anlamda ''Babasını arayan yüzyılında, (virgül) kayıp bir kız'' olacak o zaman. Hiç virgül koymamışlar nasıl anlamak istiyorsanız durumu var. Tabii bunların hiçbiri de olmayabilir:)))

      Sil
  6. Hakan Günday okurken benim başıma geliyor bu ilk sayfalar öyle bunaltıyor ki beni anlamlandıramıyorum ama sonra bırakamıyorum kitabı ve yazar beni memnun ediyor okuduğuma

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakan Günday gibi değil bu çok farklı. Ben niye devam ediyorum onu anlamlandırmaya çalışıyorum hala:) teşekkürler

      Sil
  7. Henüz tanışmadığım bir yazar ama sevecekmişim gibi hissediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kitabını deneyin, bende yorumunuzu bekleyeyim. Teşekkürler:)

      Sil
  8. Aynı ilişkiyi Murakami ile yaşıyorum, o kadar iyi anladım ki ne demek istediğinizi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önceki yıllarda Kırmızı Kedi'den alışveriş yaparken aynı konuşma geçmişti, yayınevinin yetkilisi de sizin gibi Murakami'de benzer durumu yaşadığını söylemişti:) Ben Murakami'de problem yaşamıyorum seve seve okuyorum da, bu öyle işte:)) Sevgiler

      Sil
  9. İşe yarıyorsa ne mutlu bana:) Ben teşekkür ederim, sevgiler

    YanıtlaSil
  10. Yazarı ilk defa duydum ama anladığım kadarıyla orijinal bir tarzı var, bir bakayım ;Gül Hanım elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet değişik bir yazar umarım ilginizi çeker:) Çok teşekkür ediyorum Eren Hanım sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH