FRED VARGAS - KORKU İKLİMİ

 

Aşağıda özgeçmişini gördüğünüz Fransız tarihçi ve arkeolog Fred Vargas'ın ilk kitabı ''Neptün Rüzgarları Altında''yı kitapçıda öylesine görüp almıştım... polisiye öyle çok okuduğum bir tür değildir ama romanı o kadar çok sevdim ki iki kere okudum... yazarın kitaplarının baskısı yoktu, keşke yeniden yayımlasalar diye bir dilek dilemiştim, Epsilon duydu ve buradayız... çok okumasam da polisiyede keşfettiğim için çok memnun olduğum, tüm romanlarını kaçırmadan okuduğum birkaç yazarım var, Fred Vargas'da onların arasında en üst sıralarda yer alıyor ve Epsilon'dan diğer kitaplarını da bekliyorum:))

Fred Vargas romanlarının hikayeleri de çok güzel ama beni asıl etkileyen Başkomiser Adamsberg ve ekibinin her bir üyesinin nev'i şahsına münhasır olması ve konuyu kişiliklerine uygun bir biçimde, inceden inceye birbirlerini eleştirerek ağır ağır çözmeleri oluyor... ayrıca polisiye hikaye içerisinde tarih, mitoloji vb. ilave bir konu da mutlaka yer alıyor ve yazarı daha çok sevmeme sebep oluyor...

Bu romanda ilave konu; Fransız Devrimi ve devrimin önemli karakterleri (Robespierre, Mirabeau, Marat, Saint-Just, Danton, Herbert,....) idi... Fransız Devrimini genel olarak biliyorum, Stefan Zweig'in Marie Antoinette kitabında yukarıdaki karakterlere dair ilave birkaç şey öğrenmiştim, bu romandan da yeni şeyler öğrendim... ayrıca Stefan Zweig okumalarımda niyet ettiğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim Joseph Fouché - Bir Politikacının Portresi kitabını mutlaka okumam gerektiğini bana hatırlattı...

Nihayet konuya gelirsem; bir grup turist İzlanda'ya bir geziye katılır, adalardan birinde mahsur kalırlar, on beş gün sonra kurtulduklarında gruptan iki kişinin soğuktan donduğu söylenir, bu geziden on yıl sonra grupta yer alan yaşlı bir kadın evinde ölü bulunur, intihar gibi gözükmektedir, kadının evinin duvarında H harfine benzer bir simgeye rastlarlar, anlamını çözemezler ama Adamsberg ve ekibi olayı araştırmaya başlar... daha sonra zengin ve çevreci bir adamın ölüsü bulunur, o da intihar gibi durmaktadır, onda da aynı simge masasının üstüne çizilmiştir ve yine İzlanda'ya giden grup arasında yer almaktadır... çok fazla ilerleme kaydedemeyince basına bir miktar bilgi verirler ve Maximilien Robespierre Külliyatı Çalışmaları Derneği isimli bir yerden bir mektup alırlar ve ölen kişilerin derneğin üyesi olduğunu, hatta kayıp başka bir üyelerinin daha bulunduğunu öğrenirler... aniden vakanın yönü değişir ve Fransız Devrimine ayak basarız... Adamsberg İzlanda'ya, ekibi Fransız Devrimine yoğunlaşarak ve birbirleriyle anlaşamayarak olayı çözmeye çalışırlar...

Yazarın çok muzip bir üslubu var bir çok yeri kahkaha atarak okudum, müthişti... her ne kadar ben çok sevdiysem de heyecan ve gerilim dozu yüksek, tempolu bir polisiye bekleyenlere hitap etmeyebilir... bir cinayeti çözmekten çok tarih kitabına benziyor, ağır ağır her türlü acayip detaya yer verilerek vaka çözülmeye çalışılıyor, benim için mükemmel bir okuma oldu, yeni kitabı merakla bekleyeceğim, kaçırmayın okuyun derim...

Bu seneyi çok sevdiğim bir kitapla kapatıyorum, umarım bu yeni yıla da sirayet eder, herkese mutlu yıllar diliyorum... 


Yazar: Fred Vargas

Çevirmen: Gözde Koca

Özgün Adı: Temps Glaciaires

Sayfa Sayısı: 440

Basım Yılı: 2022

Yayınevi: Epsilon 


Denizlerin adamı Başkomiser Adamsberg, o acımasız nisan ayında, ardında gizemli bir giyotin işareti bırakan ancak kimliğini gizlemek için tüm önlemleri alan gölge bir katilin peşine düşer. Katil, bıraktığı izleri yok etmektense yanıltıcı ipuçlarıyla dedektifleri oyalamayı amaçlayan hünerli bir zanlıdır. Başkomiser Adamsberg, katman katman yayılan bir sis bulutunun içinde kaybolduklarının farkındadır. Katilin tuzaklarından kurtulmak için katilin peşine değil, sezgilerinin ona gösterdiği hedefin peşine düşer: İzlanda’nın ücra Tilki Adası’nda krallığını kurmuş yarı ölü canavar Afturganga.
 
O sırada başkomiserin en güvendiği iki yardımcısı Danglard ve Retancourt aklın yolunu izlemeyi tercih eder: Fransız Devrimi sırasında Terör Dönemi’nin kurucusu Robespierre’e adanmış bir derneğin büyük meclisine sinmiş korku iklimine kendilerini kaptırırlar.
 
Katilin binbir kılığa girerek ve sahte ipuçları bırakarak gizlendiği kapkara bir ormanda, izleyecek bir patika bile bulamayan dedektiflerin her birinin ayrı yöne dağıldığı bu karmakarışık cinayet silsilesini kim, hangi yöntemle sonlandıracak?

Fred Vargas; Fransız tarihçi, arkeolog ve romancı olan 1957 Paris doğumlu Frédérique Audoin-Rouzeau'nun takma adıdır. Yazar Philippe Audoin ve bir kimya mühendisinin kızıdır. Erkek kardeşi tarihçi Stéphane Audoin-Rouzeau ve ikiz kız kardeşi ressam Jo Vargas'tır. Tarih ve arkeoloji eğitimi gördükten sonra arkeozooloji dalında uzmanlaşmıştır. Audoin-Rouzeau, 1988 yılında katıldığı Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde (CNRS) çalışmış, daha sonra Pasteur Enstitüsü'ne katılmıştır. Kara Ölüm ve bubonik vebanın epidemiyolojisi üzerine bir proje üstlenmiştir. Polisiye roman yazmaya 1986 yılında başlamış, Suç Yazarları Derneği'nden birbirini takip eden üç romanı için 2006, 2008 ve 2009'da Uluslararası Hançer Ödülü kazanmıştır. Çoğunlukla polis gerilim romanları yazan Vargas, kurgu roman yazmanın, ilgi alanlarını birleştirmenin ve bir akademisyen olarak işinde rahatlamanın bir yolu olduğunu ifade etmektedir.

Yorumlar

  1. Polisiye romanları benim ilgimi çekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman bu kitaba bir şans verin:) Teşekkürler

      Sil
  2. İlgimi çekti alınacaklar arasına ekledim. İyi yıllar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli okumalar, umarım seversiniz. Mutlu yıllar:)

      Sil
  3. vargas romanları okudum okurum bunu da :) konuyu okuyunca aklıma george simenon u getirdi. 400 tane polisiye yazan yazar :) birçok romanı da filme çekildi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet sizde de bir romanını görmüştüm. George Simenon'u hiç bilmiyorum, 400'de acayip bir rakam. Size de mutlu, bol kitaplı yıllar:)

      Sil
  4. Hemen sepete atıyorum. Ben polisiye seviyorum o yüzden önerilerini beklerim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam:) Umarım seversiniz, keyifli okumalar:)

      Sil
  5. Çok merak ettim Gül Hanım, mutlaka okumak isterim, elinize sağlık; mutlu, huzurlu, sağlıklı yıllar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de keyifli okumalar Eren Hanım, mutlu yıllar:) umarım beğenirsiniz, sevgiler

      Sil
  6. ben de çok polisiye ya da tarihi kitaplar okumam ama bu kitap konusuyla çok ilgimi çekti :)

    YanıtlaSil
  7. polisiye çok severim, tarihi kitaplarla da yeni yeni bir araya geldiğimi söyleyebilirim :) epsilon kitaplarını da genel anlamda çok severim zaten :) ayrıca iyi seneler dilerim <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap hem polisiye hem de tarihi harmanlaması açısından çok başarılıydı. Size de mutlu yıllar, teşekkürler

      Sil
  8. Vargas sanırım daha önce de notlarıma eklediğim-olasılıkla sayenizde- bir yazar fakat bu kitabı tabii opkumadım ama yeniden not aldım, teşekkürler, sağlıklı yıllar dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım beğenirsiniz Eylem Hanım, size de mutlu yıllar, sevgiler

      Sil
  9. Polisiye artık ilgimi çekmiyor eskiden okuduğumda ortasına gelmeden sonunu anlayabiliyordum. Polisiye o yüzden artık bana zevk vermiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klasik polisiyede cinayet nedenine de katilin kim olduğuna da çok takılırım ama burada olduğu gibi ilave bir konu içeren polisiyeler birde güzel yazılmışlarsa çok iyi olabiliyor. Belki bir gün sizde rastlayabilirsiniz. Teşekkürler, sevgiler

      Sil
  10. zor gelmezseee, 2022 en sevdikleriniz, en iyiler gibi liste yapsanıza yineee :)

    YanıtlaSil
  11. akıcı bir kitaba benziyor:) yeni yılınız kutlu olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet akıcı, hele tarih seviyorsanız daha da akıcı:) Size de mutlu yıllar, sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH