JOACHIM ZELTER - YALANIN ERDEMİ
Kitap sitelerinde dolaşırken bu kitabı gördüm, arka kapak açıklaması cazip geldi ve okudum... alırken fark etmemiştim ama son zamanlarda denk geldiğim ikinci grotesk öykü ve anladım ki bu tür bana hiç uymuyor... başlangıçta hızla okuyordum, hep bana bir anlam ifade edecek diye devam ettim ama değişen hiç bir şey olmadı... çok sıkıldım ve son 40-50 sayfayı atlaya atlaya okuyarak kitabı bir şekilde bitirdim... bu kitap 2005 yılında Ayrıntı Yayınlarından çıkmış ama ben yeni gördüm... yayınevleri ve yazarın özgeçmişi iyi fakat bana uymadı, hiç sevmedim, boşu boşuna zaman harcadım, durum bundan ibaret...
Yazar: Joachim Zelter
Çevirmen: Regaip Minareci
Özgün Adı: Die Wurde Des Lugens
Sayfa Sayısı: 208
Basım Yılı: 2022
Yayınevi: T. İş Bankası
Torun Witzleben’in akıcı bir biçimde konuşmayı öğrenmesiyle hayatındaki tek yakın akrabası olan büyükannesinin gerçeklerle mutsuz, yalanlarla mutlu olduğunu öğrenmesi aynı zamana rastlar. İhtişama, aşırılığa, büyük zaferlere tutkun, heybetli evinden kentin geri kalanına tepeden bakan büyükanne, torunundan da asil soyadlarına layık olmasını istemektedir. Torun, çok geçmeden bu beklentilere cevap veremeyeceğini anlasa da umutsuzca çabalar. Küçük yaşta okuma yazma öğrendiğini iddia eder, okuma yazma bilmediği ortaya çıktığında ise kör olduğunu savunur; eğitim hayatı artık başarısızlıklarının başarı gibi sunulmasından ibarettir. Büyükanne bu sıkıcı hayattan umudunu kesmek üzeredir ki torun bir çözüm bulur: Evin bodrumuna kurduğu stüdyoda kasetlere, büyükannesinin radyodan dinlediğini zannedeceği haberler, hava durumu raporları, spor karşılaşmaları kaydedecektir.
Çağdaş Alman edebiyatının özgün seslerinden Joachim Zelter, son âna dek yalan söylemek zorunda kalan torunun öyküsüyle gerçeği kurmacaya, kurmacayı gerçeğe katarken okuru da oyuna dahil eden zeki, ironik ve son sayfasına kadar yaratıcı bir romana imza atıyor.
“Toplumsal eleştiri barındıran, komik ve grotesk bir öykü.” –NDR
Joachim Zelter : 1962’de Freiburg Breisgau’da doğdu. 1982-1989 yılları arasında, Tübingen Üniversitesi’nde siyaset bilimi ile İngiliz dili ve edebiyatı eğitimi aldı. 1993 yılında doktora dercesi alan yazar, 1995-1996 öğretim yılında Yale Üniversitesi’nde Almanca, 1996-1997 yıllarında Tübingen Üniversitesi’nde modern İngiliz edebiyatı dersleri verdi. Otuz dört yaşında yazar olmaya karar verdikten sonra ilk kitabı Briefe aus Amerika‘yı (Amerika Mektupları) yazdı. Birçok yayınevi tarafından reddedilen Amerika Mektupları (1998) ve Die Würde des Lügens (2000) – Yalanın Erdemi küçük bir yayınevi olan Ithaka tarafından yayınlandı. 2002 yılından itibaren ünlenen yazarın, aralarında Die Lieb-Haberin (2002), Schule der Arbeitslosen (2006), How are you, Mister Angst? (2008), Die Werabschiebung (2021) gibi eserlerin olduğu on ikinin üzerinde romanı, çok sayıda tiyatro ve radyo oyunu bulunmaktadır. Zelter, 2010 tarihli romanı Der Ministerpasident ile Alman Yazarlar Birliği Ödülü’ne aday gösterilmiştir.
Kitap tasarımı ve konu ilginçmiş ama tanıtımı okuduktan sonra sanırım ben de sevmem diye düşündüm. :)
YanıtlaSilKüçük bir çocuk babaannesinin hoşuna gitmek için ufak tefek yalanlar söylemeye başlıyor, işe yaradığını görünce işi abartıyor, bu arada 70'li yıllardan günümüze Almanya'nın sosyal, siyasal olayları da bu absürtlük içinde yer alıyor, 74 Dünya Kupasının maçları, Wimbledon tenis maçları uzun uzun anlatılıyor (en çok bu maç bölümlerinde sıkıldım). Kitap böyle, bilemedim. Teşekkürler, sevgiler
Silyeey okumuştum bunu değişikti evet :)
YanıtlaSilPeki sevmiş miydiniz?
SilYALANIN ERDEMİ
YanıtlaSilJoachim Zelter
Ayrıntı Yayınları
Roman, yalan ve gerçek üzerine. Yalanın da işe yarayabileceğini anlatıyor. Hem hüzünlü hem komik. Bir oğlan ile büyükannesinin ilişkisi. Kadın evde oturuyor, oğlan ise ona sürekli yalanlar atıyor, aslında kadını mutlu etmek için yapıyor bunu.
Yalanlara alışan oğlan hayatını yalanlar üzerine kuruyor zaman içinde. Büyükanne de inanıyor ama belki de inanmıyor. Yalanlar hep süremiyor tabii ki. Belki de bizlere gerçek lazım olmayabilir.
Farklı romanlardan. Not:3/4
Blogunuza baktım ama bulamamıştım. Teşekkürler:)
Silyani ilginç bir yaklaşımdı, ama sevdim diyemem, yeraltı edebiyatı eserleri çok olmadığı için yeraltı romanı görünce okuyorum, farklı yaklaşımlar olduğu için, eren in geçen yazdığı tehlikeli yakınlaşma gibi, o da ilginçti :) yani bunlar işte karşı edebiyat gibi bişi :)
YanıtlaSilYeraltı edebiyatı bana daha farklı geliyor, karşı edebiyat tanımı daha çok uyuyor gibi. Ben hiç sevmedim bir daha okumam herhalde:)
Silteşekkür ederim :D
Silkitabın tanıtımı kesinlikle okumalısın diyor ama siz sevmeyince de okuyası kaçıyor insanın :)
YanıtlaSilÖyle düşünmeyin belki siz seversiniz, en azından değişik bir kitap ararsanız aklınızda bulunsun. Teşekkürler
SilKonu ilginç ama yazım tarzı da önemli, bazen aa konusu ne ilginçmiş deyip aldığım kitapları okuyamadığım oluyor yazım tarzından dolayı, kötü olmuş bu Gül Hanım, elinize sağlık, sevgiler:)
SilÇok iyi çıkacak düşüncesiyle almıştım, olmadı maalesef. Bu durumda insan daha kötü hissediyor. Neyse yanıldığımız kitaplar olsun yine. Çok teşekkür ederim Eren Hanım, sevgiler:)
SilAyrıntı Yayınları'nın kitapları çoğunlukla zorlayıcı okumalar oluyor. Genelde Deep seviyor buranın kitaplarını. :)
YanıtlaSilAyrıntı'nın bazı kitapları öyle haklısınız, bu kitap zorlayıcı değildi, bana anlamsız geldi o yüzden sıkıldım:) teşekkürler, sevgiler
Silgrotesk kitapları ben biraz seviyorum ama ne kadar okuyorsun diye sorarsanız sanırım şu anda sadece karikatür tarzı okuyorum.. Onun dışında hikayelerde romanlarda klasiklere kaçıyorum. Bence kitabın konusu güzel benim ilgimi çekti. :)
YanıtlaSilİlginç bir kitap, zamanı geldiğinde aklınızda bulunsun. Teşekkürler, sevgiler
Sil