JAVIER MARÍAS - YARINKİ YÜZÜN 1: ATEŞ VE MIZRAK
Yazarla tanışmam 2018'de Acı Bir Başlangıç Bu romanı ile oldu ve Marías'a pek ısınamadım... yazardan ilk olarak Yarınki Yüzün serisini okumayı planlamış ama gerçekleştirememiştim keşke bunu başarabilseymişim... bu kitabı da, yazarı da, çeviriyi de, çok çok daha fazla sevdim...
Yine içinden başka başka cümleler çıkan uzun cümlelerle yazıyor, bir konudan başlayıp, çok farklı bir konuda ilerleyip, farklı bir yerde bitirebiliyor ama hiç bir konuyu ortada bırakmıyor sonradan oraya mutlaka dönüyor... pek fazla olay kurgusu yok, konuşma yok, ana karakter Jamie Deza sürekli anlatıyor da anlatıyor... böyle yazınca sıkıcı gibi gözüküyor ama hiç değildi, ilk cümlelerinden beni yakalayıp peşinden sürükledi ve çok sevdim, yineliyorum ama keşke bu kitapla başlasaymışım...
Konu; tarihle (İspanya İç Savaşı, Franco Diktatörlüğü, II. Dünya Savaşı), istihbarat faaliyetleriyle, dilbilim ve çeviriyle ilgili ama olayın özünde Marías insan davranışlarını açıklıyor...
''...insanların konuşmasına izin vererek, onları sağgörüyle, çıkarım yapma yetisiyle, yorum cesareti ve bağlantı kurma yeteneğiyle, yani aramıza sızan Alman uzmanlarda ve zaten başından beri topraklarımızda olan gizli Nazi yanlılarında bulunduğu varsayılan, hatta onlara teslim edilen niteliklerle gözleyerek, insanların derinliğine, temeline, neredeyse özüne inilebileceğini gördü; bir insanın ne işe yarayıp ne işe yaramayacağı, kendisine nereye kadar güvenilebileceği, özelliklerinin ve meziyetlerinin, kusurlarının ve sınırlarının neler olduğu, ruhunun dayanıklı mı kırılgan mı, yozlaşmaya meyilli mi sağlam mı, korkak mı gözüpek mi, hain mi vefalı mı, pohpohlanmaya karşı duyarlı mı duyarsız mı, bencil mi özverili mi, kibirli mi köle ruhlu mu, riyâkar mı açık sözlü mü, kararlı mı şüpheli mi, kavgacı mı yumuşak başlı mı, zalim mi merhametli mi olduğu, hepsi bilinebilirdi, herhangi bir şey, her şey. Ayrıca gerektiğinde ya da emredildiğinde kimin soğukkanlılıkla adam öldürebileceği, kimin ölmeyi tercih edeceği de önceden bilinebilirdi, ama bu herkes için kesinlikle anlaşılması en zor özelliktir; (......) Belki konuşan kişiler nadiren önemli ya da ilginç bir şey söylüyorlardı, ama kendilerine ilişkin her şeyi, ne zaman rol yaptıklarını bile söylüyorlardı sonunda. Doğrulanan bu oldu. Günümüzde de olmaya devam eden ve bildiğimiz budur.''
''Ama insanlar tek yönlü değildir'' dedim. ''Koşullara, karşılarına çıkan durumlara bağımlıdırlar, ayrıca değişirler, bozulurlar, düzelirler ya da sağlamlaşırlar. (.....)
''Evet insanlar tek yönlü değildir Jacobo, babanda haklı. Hiç kimse temelli şöyle ya da böyle değildir; (.......) Buna rağmen, buna rağmen, hem başkalarında hem de kendimizde ta başından beri adını koyduklarımızdan çok daha fazla şey gördüğümüz de doğrudur. Daha önce de dediğim gibi, en büyük sorun genellikle görmek istemeyişimiz, görmeye cesaret edemeyişimizdir. (.......) Zaten söz konusu grubun kalkıştığı şey ya da hedefi de buydu: bireylerin koşullarından bağımsız olarak neler yapabileceğini araştırıp saptamak ve deyim yerindeyse, yarınki yüzlerini bugünden tanımak; yani yüzlerinin yarın nasıl olacağını şimdiden bilmek ve dediğin, ya da babanın dediği gibi, her halukârda şerefli bir hayat mı süreceklerini yoksa bu şerefli hayatın ödünç mü verildiğini, yani onu kirletme fırsatı çıkmadığı için mi, temelli lekeleyecek ciddi bir tehdit olmadığı için mi şerefli olduğunu saptamak. (syf:324-326)''
Romanı çok beğendim, çeviri mükemmeldi, bu okuma zevkimi artıran bir unsur oldu yazmadan geçmeyeyim, ben serinin diğer kitaplarından devam edeceğim size de kaçırmayın okuyun derim...
Yazar: Javier Marías
Çevirmen: Roza Hakmen
Özgün Adı: Tu rostro mañana 1: Fiebre y lanza
Sayfa Sayısı: 336
Basım Yılı: 2011
Yayınevi: Metis
21. yüzyılın önde gelen edebiyat yapıtlarından sayılan Yarınki Yüzün nihayet Türkçede. Javier Marías, Nobel Edebiyat Ödülü'nün sağlam adaylarından biri olarak görülüyor. Yarınki Yüzün kırkın üstünde dile çevrildi. Şimdi Türkiye'de de okurlar bu güçlü romanı, Roza Hakmen'in İspanyolcadan çevirisiyle okuyabilecekler.
Yarınki Yüzün, günümüz edebiyatının genel eğilimlerinin aksine, olağanüstü bir dil kullanımına dayanıyor: Hem edebi bir ziyafet olup hem de okuru kendine heyecanla bağlayan o ender eserlerden. Romanın ilk cildi olan Ateş ve Mızrak'ın başkahramanı, Londra'da yaşayan Jaime Deza, İspanyol çevirmen Deza, karısından ayrılmanın bunalımını atlatamamış, eski defterleri kapatamamış bir adam. Sürgünde olmayan bir sürgün. İnsanların içyüzünü, maskelerin altında saklananı görme konusunda özel bir yeteneği olan Deza'nın bir "insan tercümanı ya da yorumcusu" olarak İngiliz Gizli Servisi'nin hizmetine girmesiyle gelişen olaylar, tanıştığı sıradışı kişilerin casus filmlerine taş çıkaran hikâyeleriyle birlikte daha da ilginç bir hal alıyor.
Tıpkı yarattığı kurmaca karakter gibi keskin bir gözlem ve çözümleme yeteneğine sahip olan Marías'ın yazım tarzı, gücünü ve özgünlüğünü detaylara gösterdiği dikkatten, bir konuyu ele alırken asla yüzeysel olanla yetinmeyip onu derinlemesine, her açıdan, amansızca irdelemesinden alıyor. Sözcüklerin düşüncenin hızını kesmesine, onu yönlendirmesine izin vermiyor Marías. Düşünceler, anılar çılgınca dallanıyor ama asla dağılıp gitmiyor. Her şey büyük bir yapbozda yerli yerinde...
Marias bu aralar o kadar çok karşıma çıkıyor ki mutlaka okuyacaklarım arasına ekledim. Bu kitapla başlasam daha iyi olur gibi. :)
YanıtlaSilBen bununla başlayın derim elbette bu romanı daha çok sevdiğim için ama bu bir üçleme ve ilk kitap daha konunun başlangıcında bitti, uzun soluklu bir okuma olacak gibi gözüküyor. Bunu da dikkate alın derim. Keyifli okumalar, sevgiler
SilMarias ile tanışma kitabım Yapı Kredi'den çıkan Duygusal Adam'dı, çok sevmiştim ki yazarla tanışmam da bloglar sayesinde olmuştu. Pelinpembesi bir kaç kitabından bahsetmişti... Evet bir kez daha iyi ki bloggerlar var diyorum, kitap alınacak tez zamanda diye heyecanlanmıştım ama üçleme kısmı düşündürdü, üstelik bu kez Roza Hakmen çevirisi, sayfa sayılarına bağlı durumum an itibariyle... Çok teşekkürler:)
YanıtlaSilPelinpembesinin bu yazarı çok sevdiğini biliyorum, yazarın külliyatı hakkında ondan daha çok bilgi edinilebilir. Madem yazarı seviyorsunuz zamanı geldiğinde bu seriyi de deneyin derim. Keyifli okumalar:)
Silsöz etmiştin bu yazardan ivit :) tarih olsa da okunur bu yazar hıhım :)
YanıtlaSilEn azından bir kitabını okumak lazım:) Keyifli okumalar:)
Sil