FRED VARGAS - KEŞİŞLERİN GAZABI

Favori polisiye yazarlarımdan biri olan Fred Vargas'dan 3. kitabımı okumuş bulunuyorum, Epsilon Yayınevi çok gecikmeksizin yazarın romanlarının yeniden basımlarını yapıyor, bende mutlu mesut okuyorum... her ne kadar polisiye olarak etiketleniyorsa da yazarın tarzı klasik polisiyeye pek benzemiyor (ben çok seviyorum o ayrı) bunu da başlangıçta not olarak yazayım...

Başkomiser Adamsberg ve nevi şahıslarına münhasır ekibi yine sıra dışı bir vaka ile karşı karşıyalar... Adamsberg; ekibinden birinin bilgisayarında seksen küsur yaşlarında 3 tane adamın keşiş örümceği tarafından ısırıldıktan sonra öldüklerine dair bir haberi görür ve tüm hisleri ayaklanır... sıradan bir haber gibi görünmektedir ama her olayı hislerine dayanarak ele alan Adamsberg, işin içinde daha fazlası olduğunu düşünür ve araştırmaya karar verir... keşiş örümcekleri insanlardan kaçan, kolay kolay rastlanılmayan, kuytu yerlerde saklanan, kimseyi ısırmayan, ısırsa bile zararlı olmayan münzevi örümceklermiş aslında... bu bilgiyi öğrenmesi Adamsberg'i iyice meraklandırır, sosyal medyada; küresel ısınma, ilaçlar vs. yüzünden bu örümceklerin nüfusunun arttığı veya mutasyona uğradıkları onun için bu ölümler yaşandı diye haberler dönmektedir... bir örümcek uzmanı (bu arada örümcekler böcek değilmiş onu da öğrenmiş oldum:)) ile görüşüp ne nüfuslarının arttığını ne de mutasyona uğradıklarını öğrenir... bu durumda ölümler iyice ilginçleşmektedir ama resmi bir cinayet soruşturması yürütecek bir kanıt da olmadığı için Adamsberg kendi başına ilerlemeye başlar... ekibi bir önceki İzlanda Vakasındaki gibi ikiye bölünmüştür ve Başkomiserin yine hayal aleminde dolaştığını düşünmektedirler... bir tesadüf sonucu ölenlerin ikisinin bir yetimhanede büyüdüklerini ve kendilerinden küçüklere eziyet eden 9 kişilik bir çete olduklarını öğrenir ve buradan ilerlemeye karar verir... araştırma biraz derinleşince olayın; ortaçağdaki kendi istekleriyle bir hücreye girip hiç çıkmayan kadın keşişlerin durumuna da benzediğini fark ederler, vaka keşiş örümcek ve keşiş kadın olarak yine ikili bir görüntüye bürünür...

Bu romanı da çok sevdim ve keyifle okudum ama diğerlerinden biraz daha ağır ilerliyordu ve Başkomiserin yardımcısı Danglard'a biraz daha az yer verilmişti, gözüm onu çok aradı... sonuçta yine fevkalade bir Vargas romanıydı, değişik bir polisiye arıyorsanız kaçırmayın okuyun diyorum, bende yeni kitabın yayımlanmasını dört gözle bekleyeyim...

Yazar: Fred Vargas

Çevirmen: Gözde Koca

Özgün Adı: Quand Sort la Recluse (Commissaire Adamsberg #11)

Sayfa Sayısı: 408

Basım Yılı: 2023

Yayınevi: Epsilon

Yavaş yavaş çözülüp hızlanan, korkunç ve büyüleyici bir polisiye roman. Savunmasız kadınlara karşı işlenen kan donduran suçlar, zehirli örümcekler, suikastçının kimliğine dair şüpheler, psikolojik ve felsefi bağlantılar ve Fred Vargas’ın canlı kalemi.

 
Komiser Adamsberg'in düşünce trenini takip ederken sislerin arasından yolunuzu bulmaya çalışacaksınız. Benzersiz bir olay örgüsüyle işlenmiş, alışılmadık olanı sevenler için bağımlılık yapabilecek bir gerilim hikâyesi.

Fred Vargas; Fransız tarihçi, arkeolog ve romancı olan 1957 Paris doğumlu Frédérique Audoin-Rouzeau'nun takma adıdır. Yazar Philippe Audoin ve bir kimya mühendisinin kızıdır. Erkek kardeşi tarihçi Stéphane Audoin-Rouzeau ve ikiz kız kardeşi ressam Jo Vargas'tır. Tarih ve arkeoloji eğitimi gördükten sonra arkeozooloji dalında uzmanlaşmıştır. Audoin-Rouzeau, 1988 yılında katıldığı Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde (CNRS) çalışmış, daha sonra Pasteur Enstitüsü'ne katılmıştır. Kara Ölüm ve bubonik vebanın epidemiyolojisi üzerine bir proje üstlenmiştir. Polisiye roman yazmaya 1986 yılında başlamış, Suç Yazarları Derneği'nden birbirini takip eden üç romanı için 2006, 2008 ve 2009'da Uluslararası Hançer Ödülü kazanmıştır. Çoğunlukla polis gerilim romanları yazan Vargas, kurgu roman yazmanın, ilgi alanlarını birleştirmenin ve bir akademisyen olarak işinde rahatlamanın bir yolu olduğunu ifade etmektedir.

Yorumlar

  1. Bir süredir eline aldığı kitapları bitirememiş biri olarak fena imrendim. Yalnız bir uyanıklık yaparak, genelde öykü kitapları okuyorum, bitiremeyince bir sıkıntı olmuyor, onlar beni başucumda sabırla bekliyorlar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyamama sorunu hepimizde var, benimde performansım önceki yıllardan düşük seviyede, biraz içinde yaşadığımız iklimin sonucu diye düşünüyorum, umarım geçer:) Sizin öyküyle sorunu çözmeniz iyi fikir, keyifli okumalar:)

      Sil
  2. hımm yeni basımlarsa güzeel okurum ben de piku :) vargas ivit iyilerden :)

    YanıtlaSil
  3. Korku İklimi'ni beğenmiş ve yazarın diğer kitapları da çevrilse keşke demiştiniz hatırlıyorum:) korku iklimi ilk tercihimiz o zaman:) elinize sağlık Gül Hanım, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korku İklimi'ni bir tık daha fazla sevmiştim ama buda iyiydi:) Size de keyifli okumalar Eren Hanım, sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH