BRUNONIA BARRY - DANTEL FALCISI
Bu kitabı D&R’ın
indirimliler standından almıştım, fal, danteller vs. görünce hafif bir roman, eğlenceli olabilir diye düşünmüştüm... ilk yanılgı burada başlıyor hiç
düşündüğüm gibi hafif bir kitap değil, eğlenceli ise hiç değil... hatta zaman
zaman kasvetli bile oluyor... gerçi doğru düzgün bir kitap çıkmasına memnunum o
ayrı...
Bu bir ilk roman,
artık ben pek fazla ilk kitap okumak istemiyorum epeyce hoşnutsuzluğum birikti
bu konuda... çok yetenekli olup ilk romanından itibaren mucizeler yaratan
yazarları bir kenara koyuyorum ama en azından 2. kitaptan başlamakta fayda
var...
Gelelim bu romana;
hikaye Boston yakınlarında ‘’Salem’’ de geçiyor... bu kasaba tarihte cadı yakma
olaylarıyla ünlü ve o zamanki cadı suçlamalarının çoğu doğru değilse de Salem halkının
(daha dogrusu kadınlarının) geçmişte ve günümüzde psişik yeteneklere sahip
olduğu söyleniyor... Bu hikaye de yine bu tür yeteneklere sahip, çoğu zaman
deli/çatlak olarak nitelendirilen Whitney ailesi kadınlarının hayatını
anlatıyor... Bu kadınların dantellere bakarak geleceği görme ve neredeyse
herkesin zihnini okuma yetenekleri var ama bu yeteneklerinden çoğu zaman memnun
değiller hatta zararını gördükleri bile söylenebilir... buraya kadar her şey
iyi de kitap bana yarı yarıya çok güzel, yarı yarıya çok kötü geldi, işte sorun
da bu... 185. sayfaya kadar (ki romanın yarıdan fazlası) yazar tüm hikayeyi
boğuntuya getirmiş bir vaziyette, bir laf kalabalığı bir laf kalabalığı
sormayın gitsin... Salem'in tarihi, yetenekleri, cadıları, fanatik dindarları,
şehrin heykelleri, adaları, denizi, tekneleri velhasıl konuyu o kadar
kalabalık bir şekilde anlatıyor ki neredeyse boğulacaktım... araya da hikaye
ile ilgili bir iki ipucu ve cinayet mi kaza mı olduğu belli olmayan bir yaşlı
kadının ölümü ve genç ve hamile kızın kaybolmasını sıkıştırıyor... sürekli
keşke biri yazara ‘’az, çoktur’’ lafını
hatırlatsaydı diye düşündüm...
Her şey bu kadar
kötü giderken 3. bölümden itibaren yazar bir uyanış yaşayarak tüm o
kalabalıktan kurtuluyor, doğru düzgün, çok etkileyici bir psikolojik hikaye
anlatıyor... polisiye hikayeyi de ilk bölümde bırakıyor sadece o konudan
elimizde bir polis detektifi kalıyor onu da ne yapacağını bilemediğinden
romanın kadın karakterine sevgili olarak eklemliyor ki bana göre çok gereksizdi...
hadi polise de laf etmeyeyim o da kalsın, romanın yarısından sonra anlatılan psikolojik vak'a mükemmeldi, hem konu hemde
kurgulama olarak yazar resmen tüm yeteneğini konuşturuyor... ayrıca aile içi şiddet ve taciz ile kadınlara uygulanan şiddete de dikkat çekiyor... kitabın sonuna
geldiğimde ilk 185 sayfayı bir makasla kesip çöpe atmak gerekir diye düşündüm, geriye kalanı
da keyifle okursunuz o zaman...
Sonuç olarak baş kısımları atlayabilirsiniz ama
romanı okuyun....
Çevirmen:
Çiğdem Küçük
Sayfa
Sayısı : 324
Basım
Yılı : 2009
Yayınevi
: Doğan Kitap
Sırlar, karmaşık kimlikler, yalanlar ve yarı gerçekler dünyasında hareket eden, büyüleyici bir hikâye…
“Benim adım Towner Whitney. Hayır, bu tam olarak doğru değil; gerçek adım Sophya.
Bana asla inanmayın. Her zaman yalan söylerim…”
Dantel Falcısı’nın güven vermeyen anlatıcısı Towner Whitney’in ailesi, nesiller öncesine dayanan sırların bekçiliğini yaparak dantel desenlerinden geleceği okuyabilen “Salemli Kadınlar”dan gelmektedir. Salem’de iki kadının ortadan kaybolmasıyla gizemli geçmişine, Salem’e dönmek zorunda kalan Towner’ı, birçok sır beklemektedir.
Yazar: Massachusetts’te doğan ve büyüyen Brunoia Barry, New Hempshire Üniversitesi’nde edebiyat ve yaratıcı yazarlık eğitimi aldı. İçindeki tiyatro sevgisi onu Chicago’ya sürükledi, burada çeşitli oyunların tanıtımlarında çalıştı. Daha sonra New York’ta senaryo yazarlığı eğitimi aldı. Yazma tutkusunun peşinde ABD’nin büyük bir kısmını dolaşan Barry, Massachusetts’e döndükten sonra eşiyle beraber zekâ oyunları ve bulmacalar üzerinde çalışan bir şirket kurdu. Dantel Falcısı Barry’nin ilk romanıdır.
gördüm , görmüştüm yani , enteresan ismiyle aklımda kalmış , kafa dağıtır demiştim , olmadı , kısmet :D
YanıtlaSilBen de aynı nedenle almıştım ama hiç öyle değil... ciddi ciddi kafanızı meşgul ediyor.. gerçi böyle çıkması daha iyi, düzgün bir roman aldım sanıp, sudan bir kitapla karşılaşmaktansa :)
Silayy okuup yazdım blogumda bunu geçen kasımda. dantel falcılığı düşüncesini ilk defa duyduğum için romanı bu yönden çok sevdim. adı dantel falcısı olan bir roman yazmak isterdim ama içinde gerilim ölüm filan olmayan. bir aşk romanı olabilir mesela :)
YanıtlaSilevet dantele bakıp, bir şeyler görebilmek çok ilginç... haklısınız dantele aşk romanı daha çok yakışır... siz yazın biz okuruz...
Sil:) roman yazmak ilgimi çekmiyo yaaa :) bi kez okumalık kitaplar :)
Silniye? tamam bu tür romanlar bir kezlik haklısınız da iyi roman oldu mu dönüp dönüp okuyoruz:)
Sil