HELEN BRYAN - SAVAŞ GELİNLERİ

Arka kapak açıklamasından da görüleceği üzere II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz kırsalında bir kasabada 5 genç kadının hayatını anlatıyor... ben bu tip savaş zamanı hikayelerinden çok okudum dolayısıyla bu romanın ilginç/değişik/özel bir yanını bulamadım... ayrıca kadınların bu kasabada tesadüfen bir araya gelişlerini detaylı anlatıyordu ama sonrasında hemen kadınların dostluğundan dem vurmaya başladı, hangi ara? nasıl? dost oldular orasını pek anlayamadık hızlı çekim olarak geçti... ki özellikle Alice ve Evangeline halef selef olduklarından dost olmalarını geçtik, birbirleriyle konuşmalarının bile zor olması gerekirdi, o iş nasıl oldu belirsiz kaldı (sadece bir iki defa Alice, Evangeline'ne soğuk davranıyordu şeklinde yazdı o kadar, Evangeline ne düşündü ne tepki verdi hiç bilmiyoruz) bence romanın en eksik tarafı buydu... ayrıca kasabaya sonradan gelen diğer kızlar Elsie, Tanni ve Frances'de ayrı kültürlerden, sınıflardan kişiler, onların da diğerleri ile kaynaşmasını biraz anlatması gerekiyordu, dost oldular işte deyip geçmek pek olmamıştı... aynı şekilde kitabın sonunda Frances'in başına gelenlerde biraz aceleye getirilmiş hissini verdi bana... sonuç olarak kolay okunan bir dönem hikayesi, eksiklikleri var ama kötü de değil, konu ilginizi çekiyorsa deneyebilirsiniz...

Yazarın diğer kitabı : Kırlangıçlar Manastırı

Yazar: Helen Bryan
Çevirmen: Özlem Tezer
Özgün Adı: War Brides
Sayfa Sayısı: 376
Basım Yılı: 2019
Yayınevi: Epsilon

“İlk kitabı Savaş Gelinleri’ni okuduğum andan itibaren, Helen Bryan’ın geniş bir okur kitlesine sesini duyurabileceğinin farkındaydım. İlgi çekici hikâyeleri ve eşsiz karakterleriyle büyük yankı uyandıracağından şüphem yoktu. Dünya çapında bir milyon okur tarafından keşfedilip sevilen bir yazar haline gelmesinden mutluluk duyuyoruz.”- Terry Goodman, Amazon Publishing
Beş kadın, beş farklı geçmiş ve bir savaş.
Savaş, Avrupa’dan İngiltere’ye sıçramak üzereydi. Normalde sessiz sakin bir kasaba olan Crowmarsh Priors, bomba tehdidiyle şehirden taşraya tahliye edilen insanlarla tepetaklak olmuştu. Beş kadın tam da bu karmaşanın ortasında, hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir arkadaşlık kuracaktı.
Alice Osbourne’un hayatı, nişanlısı Richard Fairfax’in Amerika’dan başka bir kadınla dönmesi üzerine altüst olmuştu. Evangeline Fontaine’in Richard’la İngiltere’ye kaçmak için kendince sebepleri vardı; ortaya çıksa büyük bir skandal yaratacak sebepler. Elsie Pigeon ise şehirde ailesiyle yaşadığı evden zorla alınıp taşraya hizmetçi olarak yollanmıştı. Ancak bunu Londra’da sürdürdüğü fakir hayattan bir kaçış imkânı olarak kullanmak istiyordu. Tanni Zayman, Nazilerden son anda kaçan genç bir Yahudi kızdı. Yeni doğmuş oğluyla, ailesinin geri kalanının Almanya’dan gelmesini bekliyordu. Son olarak da sosyetenin kurallarına uymak istemeyen, korkusuz Frances Falconleigh vardı. Babası her ne kadar engel olmaya çalışsa da Frances, bir şekilde savaşta işe yarar bir şeyler yapmanın yolunu arıyordu.
Savaşın şiddeti arttıkça bu genç kadınların arkadaşlığı güçlenecekti ve tam elli yıl sonra Crowmarsh Priors’a zafer kutlamalarının yıldönümü için gittiklerinde tekrar bir araya geleceklerdi. Geçmişten yarım kalan hesapları vardı ve intikam zamanı gelip çatmıştı.
1945 yılında Amerika’da doğan Helen Bryan, on sene avukatlık yaptıktan sonra yazar olabilmek için hukuku bıraktı. 2003 senesinde, Martha Washington: First Lady of Liberty isimli biyografik kitabıyla Colonial Dames of America’dan Başarı Ödülü aldı. İlk tarihi romanı Savaş Gelinleri, Amazon’da en çok satan kitaplar listesine girdi. Tennessee ve Virginia’da büyümüş olan yazar, ailesiyle birlikte Londra’da yaşamaktadır.

Yorumlar

  1. Kitabın kapağı çok güzelmiş, kitabı görseydim muhtemelen kapağına kapılıp alırdım. Konuda böyle eksikliklerin olmasını sevmiyorum, rahatsız edici oluyor. O yüzden yorumunuzdan önce kitabı görmemem isabet olmuş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapak çok güzel haklısınız:) Sanırım ilk kitap olmasının etkisi bunlar, daha çok savaş sırasında kadınların çektiği zorlukları, mücadeleleri, birbirleriyle yardımlaşmalarını anlatmak istemiş ana konu olarak ama hikayenin çatısını da mantıklı kurması lazım o biraz eksik kalmış. Bir başka kitabını daha aldım onda durum ne bende merak ediyorum açıkçası. Sevgiler:)

      Sil
  2. konuda kopukluklar böyle kötü oluyor haklısınız Gül Hanım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürekli kafanıza takılıyor okurken o rahatsız edici. Teşekkürler Eren Hanım sevgiler.

      Sil
  3. hımms ingiliz kırsalı romanlarını dizilerini severim ama yani yorumun düşündürüyooo hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani denk gelirse çok beklentiye girmeden okunabilir:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH