STUART TURTON - Evelyn Hardcastle'ın Yedi Ölümü
Bu kitap; Widnes/İngiltere'de doğan ve Liverpool Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı ve Felsefe eğitimi alan Stuart Turton'ın ilk romanıdır... yazar Şangay ve Dubai'de yaşamış, Londra'ya döndükten sonra bu romanı yazmıştır...
Gelelim kitaba; fantastik/polisiye/gerilim türünde bir roman bu, karmaşık bir kurgusu var, ''yarın yeni bir gündür, farklı durumlar olabilir'', ''herkes yanlış davranışlarının/kararlarının cezasını çeker/çekmelidir'', ''hep aynı kararları verirsen aynı sonuçlara ulaşmaktan kurtulamazsın'' gibi gibi önermeleri hikayelendirmeye çalışıyor...
Romanı okumaya başladığımda her nedense konunun Evelyn ile başlayacağını, ana karakterin o olduğunu düşünüyordum ama öyle değilmiş ve bu nedenle daha başından kitabın ismi yanlış olmuş diye aklıma takıldı ve sonuna kadar öyle gittim... ben buna niye bu kadar takıldım hiç bilmiyorum ve kitabın kalitesini kesinlikle etkilemiyor, yanlış da değil, evet Evelyn var, üst üste ölüyor ama asıl anlatılan bu ölümü çözerken izlenen yol, onun için ismi farklı olmalıydı diye saplanıp kaldım... diğer bir takılma noktam ise hem arka kapakta hem de okuduğum bazı yorumlarda rastladığım çok şaşırtıcı sonla bitiyor ifadeleri oldu, hep inanılmaz bir son bekledim ama bulamadım... ki kitabın sonu çok iyi, tam olması gerektiği gibi, benim beklentim çok yüksekmiş sadece...
Nihayet (bugün itiraz günümmüş gibi uzattım:)) konuya gelirsek; ormanın ortasında bir adam kendine gelir hiç bir şey hatırlamıyordur, sadece aklında Anna ismi vardır, o sırada yardım isteyen bir kadın sesi duyar, kadın bir adam tarafından kovalanmaktadır... peşlerinden koşar ama yetişemez, tam o sırada bir silah sesi duyar ve kadının öldürüldüğünü düşünür, gidip yardım getirmek ister ama nerede olduğunu, bu ormandan nasıl çıkacağını bilmiyordur ama bir şekilde yolunu bulup çok büyük bir malikaneye ulaşır... malikane terk edilmiş gibi durmaktadır, kapıyı çalar, yüzü yanmış çarpık bir bedeni olan bir kahya kapıyı açar, şaşkın bir hali vardır, hiç konuşmaz... adam içeri girer ve bir cinayet işlendiğini yardım edilmesini ister... evdeki diğer kişiler onu tanırlar ve Sebastian Bell isminde bir doktor olduğunu söylerler, ormanı araştıracaklarını, kafasını bir yere çarptığını hafızasının bir süre sonra yerine geleceğini söylerler... o günü bir şekilde tamamlar, ertesi sabah kendi odasında değil köhne bakımsız bir odada bir zil sesi ile uyanır kimse ilgilenmeyince gidip kapıyı açar ve şok olur, karşısında Sebastian Bell durmaktadır ve dün kendi söylediklerini tekrarlamaktadır, o ise kahyanın içindedir, olay bu şekilde devam eder... karşısına çıkan veba doktoru maskeli bir kişi ona, malikanenin sahibinin kızı Evelyn'in gece 23:00'de öldürüleceği ve bu cinayeti çözmesi halinde buradan kurtulabileceğini söyler... aynı gün tekrarlanmaktadır, Sebastian her bir günü farklı bir kişinin bedeninde geçirecek ve sekiz gün içinde katili bulacaktır, başarısız olması durumunda döngü yeniden başlayacaktır...
Hep aynı gün anlatılsa da çok karmaşık bir kurgusu vardı, kişiden kişiye geçmesi ve aynı olayı onların gözünden defalarca anlatması konuyu iyice çetrefilli hale getiriyordu ama çok başarılıydı, çok beğendim... bir şekilde sizi peşinden sürüklüyor ve merakla okuyorsunuz... konu ilginizi çekiyorsa deneyin derim...
Yazar: Stuart TurtonÇevirmen: Özge Onan
Özgün Adı: The Seven Deaths of Evelyn Hardcastle
Sayfa Sayısı: 456
Basım Yılı: 2020
Yayınevi: İthaki
Varlıklı, mazisi karanlık bir ailenin genç ve güzel kızı olan Evelyn Hardcastle bu gece ölecek. Yarın da. Ertesi gün de.
Blackheath Malikânesi'nde bir kutlama için toplanan kalabalık, partinin keyfini çıkarırken Evelyn son nefesini verecek. Tekrar, tekrar ve tekrar. Katilin kim olduğunu bulması gereken ve her gün malikânedeki başka biri olarak uyanan kahramanımız ise kendi ismini dahi hatırlamıyor. Gizem gittikçe karmaşıklaşıyor: Bugün neden ve nasıl sürekli tekrar ediyor? Salgın doktoru kılıklı adam kahramanımıza neden yardım ediyor? Ayakçı ne istiyor? Anna kim? Hardcastle ailesi neler saklıyor? Bu cehennemden kurtulmak mümkün mü?
Stuart Turton, tüm dünyada ilgiyle karşılanan, İngiltere'de iki yüz binden fazla satan ilk romanında tekrarlanan gün fikrini çetrefil bir polisiye hikâyeyle harmanlıyor. Agatha Christie romanlarını ve Bugün Aslında Dündü filmini hatırlatan bu bulmacayı çözerken her hamlede şaşıracaksınız ve oyun hiç beklemediğiniz bir noktada bitecek.
Evelyn Hardcastle bu gece ölecek. Peki yarın?
"Kara bir komedi; akıl yakan ters köşeleri ve inanılmaz tuhaf karakterleriyle, bambaşka bir kapalı oda gizemi." –Sarah Pinborough, Sunday Times çoksatanı Gözlerinin Ardında'nın yazarı
"Baş döndürücü. Orijinalliği kışkırtıcı, dehası ise şeytani. Şimdiye kadar okuduğum hiçbir şeye benzemiyor, hepsinden daha iyi." –A. J. Finn, New York Times çoksatanı Penceredeki Kadın'ın yazarı
"Büyüleyici, bir havai fişek gösterisi gibi sona eriyor." –The Guardian
bu kitabı ben de aldım Gül Hanım ama henüz okumadım, sizin bu yorumunuzdan sonra sanırım kitabı daha kolay anlayacağım elinize sağlık sevgiler:)
YanıtlaSilUmarım sürprizi bozmamışımdır Eren Hanım:) yorumunuzu bekleyeceğim, umarım sizde seversiniz. Keyifli okumalar:)
Sil