CHRISTIAN JUNGERSEN - Kayboluyorsun

Danimarkalı yazar Christian Jungersen 10 Temmuz 1962'de Kopenhag’da doğdu. İletişim eğitimini ve sosyoloji yüksek lisansını Roskilde Üniversitesi’nde bitirdikten sonra –hiçbiri sahnelenmeyen– senaryolar yazdı; metin yazarlığı, TV senaryo danışmanlığı yaptı ve sinema dersleri verdi.
İlk romanı Çalılık (1999) eleştirmenler tarafından beğenilmekle kalmadı, Danimarka En İyi İlk Roman ödülüne de değer görüldü ve ulusal çok satanlar listesine girdi. Başarısı Jungersen’e Danimarka Sanat Vakfı’nın verdiği üç yıllık yazarlık bursunu da kazandırmıştı. Böylece ona büyük bir başarı getiren ikinci romanı İstisna’ya başladı. İstisna 2004 Ekim ayında yayınlanmasından sonra, Danimarka çok satanlar listesinde tam 18 ay ilk sırada kalarak başka hiçbir romanın erişemediği bir başarıyı yakaladı. Yirmiden fazla dile çevrildi, çok sayıda ödülün sahibi oldu. Son romanı Kayboluyorsun (2012) ile başarısını sürdüren Jungersen halen Akdeniz’de, Malta adasında yaşıyor.

Kuzey yazarlarından devam ediyorum, Danimarka'lı bir yazardan ilk okumam olacak ve bu yazarı da sevmiş bulunuyorum... kitabın konusu çok detaylı olarak arka kapakta yazıyor, hayatı alt üst olan bir ailenin hikayesini okuyoruz... kadının ağzından anlatılıyor, erkek yazarların kadın karakterlerle anlatmasını seviyorum, bu da iyiydi... kısa cümlelerle, sade bir tarzı var ve rahat okunuyor, çevirisi de güzel... uzun evlilik hayatı ve kadın erkek ilişkilerine dair isabetli saptamaları var... Mia'yı, tüm roman boyunca çokça hak versem de bir türlü sevemedim, nedenini de bilemiyorum... kocası Frederik'i ise hiç sevmedim (hasta olmadan önceki halini ve sonrasında da adam hasta ne yapsın diyemedim) ama roman güzeldi beğendim... tek dezavantaj, beyin tümörleri veya genel olarak beyin hastalıkları ile ilgili çok araştırma yapmış herhalde ve bunu da yansıtmak istediği için konuyu gereğinden biraz fazla uzatmıştı ama sıkılmadan okuyorsunuz sorun olmuyor... insana ''ne oldum deme ne olacağım de'' denir ya işte öyle bir durumda ne yapacağınızı düşündürüyor, ben diğer kitaplarına da bakacağım size de bu romanı öneririm...

Yazar: Christian Jungersen
Çevirmen: Nur Beier
Özgün Adı: Du Forsvinder
Sayfa Sayısı: 416
Basım Yılı: 2015
Yayınevi: Ayrıntı

Onca yılı nasıl yapayalnız geçirdiğimi o güne dek hep unutmaya çalışmıştım. Kız arkadaşlarımdan ve Niklas'tan başka gözlerimin içine bakacak, ıvır zıvır laflarımı dinleyecek ve ses tonundan ne hissettiğimi anlayacak bir kimsem olmadan geçen onca yıl. Başka türlü bir evlilik özlemiyle ve nasıl olup da hâlâ Frederik'le birlikte yaşayabildiğimin umutsuz şaşkınlığıyla geçen yıllar. Bana ne yapmıştı? Neden çekip gitmemiş, neden hep hayalini kurduğum evliliği aramamıştım?

Christian Jungersen, insan psikolojisine nüfuz etme maharetini bir kez daha kanıtladığı son romanı Kayboluyorsun'da, hayatı bir anda altüst olan bir kadının ayakta kalma mücadelesini anlatıyor. Yakışıklı ve başarılı kocası, delikanlılığa ilk adımlarını atan sevimli oğlu ve görünüşte mutlu bir evliliği vardır Mia'nın. Ancak ailecek çıktıkları tatilde kocası Frederik'in beyninde bir tümör olduğu ve bunun davranışlarını, hatta kişiliğini etkileyeceği ortaya çıkınca her şey değişir. Kısa bir süre sonra, Frederik'in müdürlük yaptığı okulun parasını zimmetine geçirdiği anlaşılacak ve aile fertlerinin hayatı tümden değişecektir. Yetmezmiş gibi kocasının ihanetleri de dökülür ortalığa. Mia bir yandan art arda gelen darbelerin hastalıktan mı yoksa Frederik'in kişiliğinden mi kaynakladığını bilememenin sıkıntısıyla baş etmeye çalışırken, diğer yandan kendisinin ve oğlunun geleceği için endişelenmektedir. Bir seçim yapmanın zamanı gelmiştir; ya kocası ve ailesini kurtarmak için mücadele edecek ya kendi yoluna gidecektir...


Güvenlik ve refah toplumunun çatlaklarına sızıyor Jungensen bu kitabında. Kıvrak üslubu ve çarpıcı hikâyesiyle güvenli hayatların kırılganlığını, bireydeki karanlık dürtüleri, bencilliği, ihaneti, kötülüğün sıradanlığını açığa çıkarıyor. 

Yorumlar

  1. Bu hafta Danimarkalı yazar okuyup okumadığımızı konuşmuştuk evde, ben okumamışım. Not alıyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstüne denk gelmiş, süper. İyi okumalar, sevgiler:)

      Sil
  2. güzel bir kitaba benziyor, kuzeyli yazarları ben de seviyorum:) wulf dorn okumuş muydunuz bu arada? ben yeni okudum ve sevdim.. bu romanı da seveceğimi düşünüyorum, keyifli okumalar Gül Hanım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Wulf Dorn polisiye mi yazıyordu öyle aklımda kalmış, gördüm kitaplarını ama türü nedeniyle pek ilgilenmemiştim madem güzel diyorsunuz yeniden bakayım Eren Hanım, teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  3. Tanıtım çok güzel Çok teşekkürler aile içi ilişkileri anlatan kitapları severim ancak sıkıcı kitapları sevmem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman bu tam size göre; yıllarca sizi tek başına bırakarak gece gündüz çalışan, üstüne üstlük sizi aldatan kocanız birde beyninde ur olduğu için abuk subuk hareketler yapmaya başlarsa ne yaparsınız? yine bu yüzden çalıştığı okulu dolandırıp iflasınıza sebep olduysa ne yaparsınız? üstelik bu hasta adam hapse girme tehdidiyle karşı karşıyaysa ne yaparsınız? onunla yaşarken yaptığı saçmalıklara ne kadar dayanırsınız? vs. vs. açıkçası kimsenin karşı karşıya kalmamasını dilediğim sorular. teşekkürler:)

      Sil
  4. sevdim okurum bi ara hem de ayrıntı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bu hoşunuza gidebilir. Yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum, sevgiler:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

STEFAN ZWEIG - İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

ANDRÉ MAUROIS - İKLİMLER

LOU ANDREAS-SALOMÉ - RUTH