LEÏLA SLIMANI - HOŞ NAĞME
3
Ekim 1981’de Fas’ın başkenti Rabat’ta doğdu. Babası
bankacı, annesi ise Cezayir asıllı bir doktor. Rabat Fransız
Lisesi’nden diplomasını aldıktan sonra, eğitimine Fransa’da
devam etti. Fransa’nın en prestijli hazırlık sınıfı olan
Hypôkhagne’dan sonra Paris Siyaset Araştırmaları Enstitüsü’nden
diplomasını aldı. Fransa’nın oyuncu yetiştiren meşhur okulu
Cours Florent’da oyunculuğu deneyen Leïla Slimani, sonunda
gazetecilikte karar kıldı. 2008’den itibaren Express dergisinde
çalışmaya başladı. 2012’de ise istifa edip yazarlığa
yöneldi. 2014’te, ilk romanı Dans le jardin de l’ogre
(Gulyabaninin Bahçesinde Ayrıntı, 2018) Gallimard Yayınevi
tarafından basıldı. Flore Ödülü için finalistler arasına
seçildi, Fas'ta La Mamounia Ödülünü kazandı. Asıl başarısı
2016 Kasım ayında, ikinci romanı Chanson Douce (Hoş Nağme,
Kırmızı Kedi, 2018) ile Goncourt Ödülü’nü kazanmasıyla
geldi. Leïla Slimani evli ve iki çocuk annesidir.
Yukarıda
özgeçmişini gördüğünüz Leïla Slimani'nin bu kitabını kitap
fuarında öyle çok da dikkat etmeden aldım, arka kapağı ve
yazarın özgeçmişini okudum ve iyi çıkabilir diye düşündüm...
sonuç; çok rahatsız edici ama bir o kadar da mükemmel bir
romanmış, yazarı da çok başarılı buldum şaşırtıcı bir
keşif oldu benim için...
Kitabı
alırken dikkat etmediğim için atlamışım okurken hep umarım
gerçek bir hikaye değildir kurgu olsun diye aklımdan geçirdim ama
meğerse arka kapakta yazıyormuş gerçek olaylardan esinlendiğini
ve bana da öyle gelmişti, çok üzüldüm...
Roman
hikayenin sonu ile başlıyor, çok vahşi ve insanı dehşete
düşüren bir sahne bu ve biz sonunu bilmemize rağmen merakla bu duruma nasıl gelindiğini okuyoruz... daha fazla bir şey
yazmayacağım ama Sabitfikir'de çok detaylı bir eleştirisi var
ona da bakabilirsiniz...
Yazarın
Ayrıntı Yayınlarından çıkmış Gulyabaninin Bahçesinde diye de bir romanı
varmış onu da okuyacağım, bu romanı ise bir yandan çocuklarını
bakıcıya bırakanlar okumasın diye düşünüyorum, bir yandan da
haberdar olmaları için okusunlar... yani rahatsız olsanız da
okuyun derim...
Yazar: Leïla Slimani
Çevirmen:
Aylin Yengin
Özgün
Adı:
Chanson Douce
Sayfa
Sayısı:
208
Basım
Yılı: 2018
Yayınevi:
Kırmızı Kedi
“Louise’de evlerinin anahtarı var, her şeyden haberdar, hayatlarına o kadar işledi ki, onu oradan çıkarmak imkânsızmış gibi görünüyor.”
Fas asıllı Fransız bir anne olan Myriam, çocuklarını bir dadıya emanet edip avukatlığa geri dönmek istediğinde, kocasıyla beraber en iyisini bulmaya koyulurlar. Louise gibi mükemmel birine denk gelecekleri ise akıllarının ucundan geçmez. Louise içine kapanık, nazik, işine kendini tüm kalbiyle adayan, çocukları da kendine hayran bırakan biridir. Zaman ilerledikçe ailenin ve dadının arasındaki bağlar giderek güçlenir bir yandan da karmaşıklaşır. Birbirlerine bağımlı hale gelmeleriyle korkunç bir trajediye doğru ilerleyen yolun taşları döşenmiş olur.
Leïla Slimani Fransa’nın en önemli edebiyat ödüllerinden Goncourt’u kazandığı bu romanıyla sevgi ve eğitime dair düşünceleri, sınıf ve kültür bilincine yönelik önyargıları, para ve tahakküm arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Gerçek olaylardan esinlendiği romanında keskin kalemi ve karanlık şiirsel diliyle daha ilk sayfadan trajedi ve gerilim duygusunu insanın yüreğine nakış gibi işliyor.
Kitapların gizemli tarafı hoşuma gitti her ne kadar trajedi olmasına rağmen. Eminim ki farklı bakış açısı kazandırıyordur.
YanıtlaSilİnsanların ruh sağlığı bozulduğunda, çok yalnız kaldıklarında beklenmeyen tepkiler verebileceğini ortaya koyuyordu, etkileyiciydi. Teşekkürler yorumunuz için:)
SilHımmm, üslubunu merak ettim en çok.
YanıtlaSilİnsanın vahsiligi zaten malumumuz :(
Buradaki kötü olmaktan kaynaklanan bir vahşet değil, çaresizlik, ruh hastalığı, yalnızlıktan kaynaklanıyor o yüzden daha vahim bir dram. Yazarın üslubu da güzeldi beğendim. Teşekkürler, sevgiler:)
Silhımmmm yazarın kariyeri de iyiymiş roman daaaa pikuuuuu :)
YanıtlaSilEvet öyle, sanırım yeni bir yazar keşfettim bir kitabını daha okuyup iyice emin olacağım:)) Sevgiler:)
SilKitabı görmemişim ama konusu ilginçmiş, sanırım bakıcılar hakkında hiç kitap okumadım.
YanıtlaSilSanırım böyle bir konuyu ben de ilk kez okudum. Gerçeklere dayalı olması kötü geldi sadece:(
SilBeklentinizin üzerinde çıkması hakikaten iyi oluyor. Bu hikayenin gerçek hayattan alınma olması çok iç acıtıcı oldu o ayrı.
YanıtlaSil